Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gül, barış gücü askerlerinin silah taşımalarının normal olduğunu, işlerine mani olunduğunda veya saldırıya uğramaları halinde kendilerini ve görev yapacak diğer personeli koruyacağını vurguluyor.Gül, angajman kuralları belgesini muhalefete kendilerinin gönderdiğini, muhalefetin ise basına yanlış yansıttığını öne sürerek, isim vermeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'i eleştiriyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lübnan'da görev yapacak barış gücünün angajman kurallarını belirleyen belgeyi muhalefetin yanlış yorumladığını öne sürüyor. Görev alması muhtemel Türk askerinin, Hizbullah'ın silahlarını toplama gibi bir görevi olmayacağını vurguluyor. Gül, BM belgelerinin de barış gücü için bu yönde böyle bir işlev öngörmediğini, buna karşılık, muhalefetin böyle bir yorum yaptığını ifade ediyor. CHP lideri Deniz Baykal, BM'nin angajman kuralları belgesini Dışişleri Bakanı Gül veya Dışişleri yetkililerinin CHP'ye vermediklerini belirtti. Baykal, dün, konuya ilişkin sorularımı yanıtlarken şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Gül yanlış bilgi veriyor. Bir kere bu belgeyi bize kendisi veya bakanlığı vermiş değil. Telefonla dahi bir bilgilendirmesi veya belge vermesi söz konusu değil. Biz kendi olanaklarımızla bu belgeye ulaştık. Ayrıca belgedeki hükümler açık. Kelime kelime ortada. Belge çatışma hallerini, kullanacak silahları bile yazıyor. Öldürme yetkisi veriyor. Barış gücü komutanının yetkisinde kişileri ve grupları silahsızlandırmayı öngörüyor. Hükümler bu kadar açıkken, Türk askeri çatışmaya girmeyecek diye nasıl garanti verilebilir?" Baykal: Gül vermedi CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise, Dışişleri Bakanı Gül'ün belgelerle ilgili tüm gerçekleri yansıtmadığını öne sürerek, şu bilgiyi aktardı:"Belgeler ortada. Gerek 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı gerek 'çatışma kuralları belgesi' taslağı, kendini savunma dışında hangi hallerde silah kullanılacağını belirliyor. Sayın Gül, barış gücünün silahsızlandırma işlevi olmadığını söylese de iki noktada kamuoyunu yanıltmış oluyor. Birincisi, Lübnan ordusunun bu işi yapacağı, gerektiğinde barış gücünün yardım edeceği belirtiliyor. Lübnan ordusu bu işi yapacak güç ve kabiliyette olsa zaten barış gücüne gerek olmaz. 15 bin kişilik bir barış gücü öngörüldüğüne göre Lübnan ordusunun yetersizliği ortada. Onun yapamadığını barış gücü yapacak. Bu görev barış gücüne veriliyor. Sınırların korunması, silah geçişinin önlenmesi, komutanın gerek gördüğünde silahsızlandırma faaliyeti öngörülüyor. Bunları Lübnan ordusu tek başına yapamayacağına göre barış gücünden isteyecek." "Belgeler ortada" Öymen, 1701 sayılı BM kararının 11/e ve (f) fıkralarında, Lübnan ordusuna yardımın ve angajman belgesinin kendini savunma dışında hangi hallerde silah kullanılacağının belirlendiği hükümlerin açık olduğunu vurguladı.Öymen, Türkiye istemese ve kaçınsa bile, bu hükümler uyarınca, barış gücü komutanının gerek gördüğü hallerde çatışmaya girme ve silahsızlandırma faaliyetine barış gücünün de katılacağını yineledi.CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, belgelerin 5 Eylül öncesinde milletvekillerine dağıtılması talebinde ısrarlı olduklarını da anımsattı. fbila@milliyet.com.tr Komutan isterse silah kullanılacak