Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP ana muhalefet partisi olarak İmralı’da Abdullah Öcalan’la başlatılan görüşme sürecine aktif olarak destek vermediği gibi, engel olmaya yönelik bir politika da izlemedi. CHP, müzakere sürecini “bekle-gör” politikasıyla takip ediyor.
İmralı sürecini belli bir süre izleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde itirazlarını daha net ve yüksek sesle dile getirmeye başladı. Başlangıçta sürecin önünü tıkayan parti konumunda olmak istemeyen Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelttiği eleştiriler “gidişten memnun olmadığını” ortaya koyuyor.
CHP yarın toplanacak Parti Meclisi’nde bu konuyu ele alacak. Parti Meclisi üyelerinin beklentisi Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki düşüncelerini daha detaylı ve net olarak ortaya koyması, konunun enine boyuna tartışılması.

Devlet muhatap olmamalı
Kılıçdaroğlu’nun ise Parti Meclisi’nde son günlerde hükümetin müzakere yöntemine ilişkin eleştirilerini daha kesin çizgilerle ve gerekçeleriyle dillendirmesi bekleniyor.
Kılıçdaroğlu, silah bıraktıracak olumlu adımları destekleriz diyerek hükümete kredi açtıklarını ilan etmiş ve izlemeye çekilmişti.
Süreci izleyen Kılıçdaroğlu’nun temel itirazı, devletin İmralı’da Abdullah Öcalan’la masaya oturmuş olması. CHP lideri, devletin terör örgütü ve lideriyle masaya oturmasına itiraz ediyor. Bunun terör örgütüne meşruiyet kazandırdığı gibi devletin meşruiyetinin sorgulanmaya açılması gibi bir etki yarattığını düşünüyor.
Bu nedenle CHP lideri hükümetin izlediği yöntemin hukuk devletinde yeri olmadığını savunuyor. Öcalan’la müzakereyi reddediyor.

Kandil seferleri
CHP lideri BDP milletvekillerinin İmralı ile Kandil arasında “mekik dokuması”nın da hukuk devletinde yeri olmadığı kanısında. TBMM üyelerinin Kandil’e çıkıp Öcalan’la Karayılan arasında “mektup taşıması”nın TBMM üyeliğiyle bağdaşmadığını düşünüyor. Kandil’den yansıyan fotoğrafın rahatsız edici olduğunu düşünüyor.

Şeffaflık yok
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç’un da ifade ettiği gibi Öcalan’la yapılan görüşmelerde şeffaflık yok. Bu durum da CHP’yi rahatsız ediyor.
Öcalan’la devlet ne görüşüyor? Bu görüşmelerde devlet nasıl bir tutum alıyor? Milletin kabul etmeyeceği taahhütler söz konusu mu? Hükümet dolayısıyla devlet terör örgütü lideriyle neden masaya oturmayı kabul etti?
Koç, bu sorulara yanıt beklediklerini vurguladıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun sık sık dile getirdiği “Başbakan Erdoğan neden görüşünü açıklamıyor?” sorusunu anımsatıyor ve “Hükümetin nasıl bir çözüm planı var, bunu açıklamasını bekliyoruz” diye ekliyor.

Tek zemin Meclis olmalı
Koç, “CHP’nin yöntem önerisi nedir?” sorumu yanıtlarken partisinin önerisini şöyle özetledi:
“Öcalan’la devletin masaya oturması hukuk devletinde izah edilemez. Bizim önerimiz, bu sorunun Meclis’te ele alınmasıdır. Partilerin bir araya gelmesi ve ortak bir çözüm üretmeleridir. Bunun için siyasal uzlaşma gerekir. Bu da yetmez, toplumsal uzlaşma da gerekir. Meclis’te yer alan bir parti olarak BDP’nin terör örgütünün peşine takılıp devletle terör örgütü liderini muhatap etmeye çalışması yanlıştır. Hükümetin dolayısıyla devletin de bunu kabul etmiş olması daha büyük bir yanlıştır.”

“Sorunu kabul ediyoruz”
Koç, CHP’nin soruna bakışını da şöyle özetledi: “Evet, bir terör ve Kürt sorunu vardır. Bunu kabul ediyoruz. Reddetmiyoruz. Ayrıca Türkiye’de insan hakları ihlali sorunu da vardır, ifade özgürlüğü sorunu da vardır, demokratikleşme sorunu da vardır. Bunları biliyoruz. Bu nedenle de bu sorunlara TBMM’de tüm siyasi partilerin katılımıyla çözüm aranması gerektiğine inanıyoruz ve bunu öneriyoruz. Bu soruların çözüm yöntemi İmralı’da terör örgütü lideriyle ve Kandil’de terör örgütünün silahlı liderleriyle müzakereye oturmak değildir.”