Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

23 bin telefonun dinlenmesi, haberleşme özgürlüğü açısından düşündürücü. Demokratik bir sistemde dikkat çeken bir sayı...Türkiyenin, hak ve özgürlükleri güvenceye almaya dönük çabalar gösterdiği, hukuku üstün kılacak düzenlemelere yöneldiği bir dönemde, "telefon dinlemenin" ulaştığı boyutlar çelişki oluşturuyor.Bu konuyu Adalet Bakanı Cemil Çiçekle konuştuk...Çiçek, dinlenen telefon sayısının yüksekliğine işaret ederken şu bilgileri verdi:"Bunlar mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler. Tabii, bu sayının içinde telefonun dinlenmesini talep edenler de var. Bu da küçümsenecek bir sayı değil. Vatandaş tehdit edildiği, taciz edildiği gerekçesiyle başvurup telefonunu yine mahkeme kararıyla dinlemeye aldırıyor. Diğerleri de yine mahkeme kararıyla yapılan takipler mahiyetinde."Dinlenen telefon sayısının çokluğu acaba bu konuda mahkemelerin gerekli özeni göstermediğine mi işaret ediyor? Ayrıca, dinlenen telefon kayıtlarının mahkemelerce delil kabul edilmemesi de söz konusu. Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun bu yönde verdiği bir de karar var.Çiçek, bu sorularımıza şu yanıtı veriyor:"Bir kere telefon dinleme zorlaşacak. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, 1 Nisanda yürürlüğe girecek. Yeni kanuna göre telefon dinlemek zor hale getirilecek ve en son başvurulacak yöntem olarak uygulanabilecek. Gerekçeleri kanunda tek tek sayılı. Haberleşme özgürlüğü esas alınarak yapılmış bir düzenlemedir. Delil sayılması konusuna gelince. Yasada belirtilen koşullarla dinlenmiş olan telefonların kayıtları, hakkında dinleme kararı bulunan taraf açısından mahkemede delil sayılacak. Dinleme kayıtlarında hakkında dinleme kararı olmayan karşı taraf konuşmaları delil sayılmayacak. Ancak, mahkeme kararına konu olan kişi bakımından delil sayılacak. Yargıtayın aldığı karar ise içtihat niteliğinde değil. Mahkemeler bunu içtihat olarak görmüyor. İdari karar olarak görüyor. Bu nedenle diğer olaylar bakımından engelleyici bir yönü yok." Türkiyede 23 bin telefonun dinlendiği resmi olarak açıklandı. Bunların 3 bini sabit, diğerlerinin cep telefonu olduğu da açıklandı. Adalet Bakanı Cemil Çiçekin sözünü ettiği yeni CMKnin 135. maddesi telefon dinlemeyi şu hükme bağlıyor:"(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda hâkim ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir ve kayda alınabilir. Cumhuriyet savcısı, kararını derhal hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç 24 saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.(2) Şüphelinin tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde alınan kayıtlar derhal yok edilir."Madde hükmü, ayrıca dinlemenin bir ay süreyle yapılabileceğini ve yine hâkim kararıyla bir kez aynı süre uzatılabileceğini de belirtiyor.Telefonun dinlenebileceği haller ise şöyle sıralanıyor:"Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk."Yeni dinleme düzenlemesi böyle...Çiçek, "kuvvetli şüphe" ve "delilin başka türlü elde edilmesinin mümkün olmaması" koşullarını önemsiyor ve "keyfi dinleme"lere engel olacağını düşünüyor... fbila@milliyet.com.tr Yasa ne diyor?