Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yargıtay'a yapılan başvurunun hazırlanmasında Çiçek, hukukçu kimliğiyle de bizzat katkıda bulundu.Çiçek, Yargıtay'a başvurusu sonrasında yaptığımız görüşmede, tahliye ve itirazların reddedilmesine ilişkin kararları detaylı biçimde incelediklerini, bozulma talebini bütün gerekçeleri göz önünde bulundurarak yaptıklarını vurguladı.Çiçek'in tahliye kararının bozulmasına ilişkin talebi, öz itibarıyla Ağca'nın erken tahliye edildiği savına dayanıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın tahliye kararına karşı, yazılı emir yolunu kullanarak Yargıtay'a başvurdu. Çiçek, tahliye kararına üç itirazda bulunuyor:1- Adalet Bakanı'nın başvurusunda tahliye kararına birinci itirazı, Ağca'nın Papa suikastı nedeniyle İtalya'da cezaevinde kaldığı sürenin, İpekçi cinayeti nedeniyle aldığı cezadan düşülmesi oluşturuyor. Adalet Bakanı, tahliye kararının bu yönüyle bozulmasını talep ediyor. Çiçek ve bakanlık uzmanları, Ağca'nın Papa için İtalya'da yattığı sürenin, İpekçi cinayeti nedeniyle aldığı cezadan düşülemeyeceği görüşündeler.2- İkinci itirazı ise Üsküdar Mahkemesi'nin yaptığı gibi bu sürenin düşülmesinin Yargıtay'ca da uygun bulunması halinde bu kez hesapta hata yapıldığı iddiası oluşturuyor. Ağca'nın İtalya'da çektiği cezanın 19 yıl 1 ay 1 gün olduğu, oysa tahliye kararında bu sürenin 20 yıl olarak düşüldüğü görülüyor. Adalet Bakanı 19 yıl 1 ay 1 gün olan sürenin 20 yıla yuvarlanamayacağını, bu nedenle dahi erken tahliyenin söz konusu olduğunu savlıyor.3- Adalet Bakanı'nın bozma talebinde üçüncü itirazı da af olarak bilinen şartlı tahliye yasalarının hangisinin ve nasıl uygulanacağının belirlenmesi gerektiği talebini içeriyor. Konuyla ilgili üç yasa bulunduğuna dikkat çeken bozma başvurusu, Özal döneminde çıkarılan 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası, Ecevit döneminde çıkarılan 4616 sayılı Şartlı Salıverilme Yasası ve 2002'de idam cezasını kaldıran 4771 sayılı yasadan hangisinin ve nasıl uygulanacağının netleştirilmesini de talep ediyor.Yargıtay, bu itirazlardan birini dahi yerinde görürse, Ağca'nın erken tahliye edildiği sonucuna varılmış olacak. Erken tahliye Adalet Bakanı'nın bozma başvurusunda açık kapı bırakmadığı anlaşılıyor.Mehmet Ali Ağca, ancak Yargıtay'ın bu üç itirazı da yerinde görmemesi ve tahliye kararını doğru bulması halinde serbest kalacak.Ağca'ya ilişkin tahliye kararında mahsup işleminin yapılması ve bu işlem yapılırken, "1 ay 1 gün"lük sürenin, "yuvarlak hesap", "1 yıl" sayılması İtalya'da yattığı süreye eklenmiş olması düşündürücü.Bu durum, Ağca'ya dönük özel bir koruma gayretinin gösterildiği kuşkusuna neden oluyor. "1 ayı 1 yıl" saymaya kimin, nasıl yetkili olduğu açıklanmaya muhtaç bir durum.Bu hesabın bir sorumluluk doğurup doğurmayacağı da merak konusu. fbila@milliyet.com.tr Açık kapı bırakmadı