Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çiçek'e göre asıl tartışılması gereken sistem... Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tartışmaların yanlış bir çerçevede yapıldığını düşünüyor. Adalet Bakanı Çiçek, dünkü görüşmemizde, tartışmaların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya aday olup olmayacağı etrafında değil, cumhurbaşkanının yetkileri üzerinde yapılması gerektiğini savundu. Çiçek'in cumhurbaşkanlığıyla ilgili yorumu şöyle:"Biz isimleri değil, sistemi tartışmalıyız. Cumhurbaşkanının önemli yetkilerine karşın sorumsuz konumu, acaba parlamenter sisteme uygun mu? Bunu tartışmalıyız. 1982 Anayasası, cumhurbaşkanına Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın bütün yetkilerini veriyor ama sorumluluk vermiyor. Bu büyük bir çelişki. Yetkili olacaksınız ama sorumsuz tutulacaksınız. Cumhurbaşkanının bugün sadece Anayasa'nın 104. maddesinde 28-29 yetkisi var ama sorumluluğu yok. Bu, parlamenter sisteme ne kadar uygun? Cumhurbaşkanlığıyla ilgili düzenlemede yetki-sorumluluk dengesi yok." 'Sistemi tartışalım' Çiçek, 1961 Anayasası'nın parlamenter sisteme daha uygun olduğunu anımsattı ve şöyle devam etti:"1961 Anayasası'ndaki cumhurbaşkanlığı düzenlemesi parlamenter sisteme daha uygundu. Cumhurbaşkanlığı daha sembolik bir konumdaydı. Oysa 1982 Anayasası'nda öyle değil. Parlamenter sistem kralların yetkisine karşı parlamentonun güçlendirilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bugün Avrupa'da İngiltere dahil birçok ülke krallıktır ama krallık sembolik hale getirilmiştir. Türkiye'de ise cumhurbaşkanı başbakan kadar, belki ondan da fazla yetkili ama sorumsuz konumdadır. Tartışılması gereken asıl konu budur." '1961 daha uygundu' Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın adaylığı konusundaki tartışmaları da ve "Özal-ANAP" örneğini anımsatarak şöyle değerlendirdi:"Rahmetli Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı da yanlış bir mecrada tartışılmıştı. İşte aday olur, olmaz, olsun, olmasın; oraya çıkarsa oturtmayız, oradan indiririz gibi bir tartışma yürütülmüştü. Yanlışın biri buydu. Diğer yanlış ise, ANAP'ın içini karıştırma gayretleriydi. Özal'dan sonra başa kim geçer, kim başbakan olur, kim lider olur; yok 18 Türk büyüğü, yok 10 Türk büyüğü gibi bir tartışma yürütüldü ve partinin içi karıştırıldı." Özal ve ANAP örneği Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın ismi etrafında Özal dönemine benzer bir tartışma yürütüldüğünü belirterek şunları söyledi:"Şimdi de Erdoğan aday olur, olmaz, olmalı, olmamalı gibi sonuç vermeyecek kısır bir tartışma yürütülüyor. Tıpkı Özal'la ilgili olarak yapıldığı gibi bu tartışma da yersizdir, sonuç vermeyecek, kısır bir tartışmadır. Bu tartışmalara karşı Başbakan'ın tutumu, söylemi doğrudur ve Anayasa'ya uygundur. Gündemde önemli sorunlarımız var. Doğu Perinçek'e İsviçre'de verilen ceza gibi. Bir sene önce İsviçre bu kanunu çıkarırken bir tepki verilmedi, konu önemsenmedi, tartışılmadı."Çiçek'e göre Anayasa'nın öngördüğü gibi cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak ve bu tartışmalar sonucu etkilemeyecek... fbila@milliyet.com.tr Perinçek olayı