Kerkük'le oynamanın sakıncalarına dün değinmiştik. Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'taki gelişmeleri değerlendirirken, "Kürt federasyonunun ciddi bir tarafı yok" dedi.
Başbakan gelişmeleri ciddiye almıyor ama gelen haberler ciddi:
Arap ve Türkmenlerin ortaklaşa düzenledikleri mitingde en az beş kişinin öldürüldüğü bildiriliyor. Kerkük'ün güneyinde Araplarla Kürt polislerin çatıştığı haber veriliyor. Araplar bir Kürt'ü öldürürken, Kürt polisin açtığı ateş sonucu bir Arap öldürüldü. Bir köprü yakınlarında bıçaklanarak öldürülmüş iki Kürt'ün cesedi bulundu.
Bunlar ciddiye alınacak gelişmelerdir.
Etnik esaslı federasyon gayretleri Kerkük'te tansiyonu tırmandırmış ve çatışmalara neden olmuştur.
Olaylar hem çatışmalar ve saldırılar açısından, hem de siyasi sonuçları bakımından ciddiye alınması gereken niteliktedir.
ABD'nin gelişmelere seyirci tutumu da sorgulanacak önemdedir. Dışişleri Bakanlığı'nın Bağdat nezdindeki girişimlerine ABD yanıt bile vermiyor. ABD'nin bir grubu koruyan tutumu diğer grupların tepkisine neden oluyor. Irak Türkmen Cephesi'nin Ankara Temsilciliği de ABD'yi uyaran yazılı bir açıklama yaptı. Olaylarda 8 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek ABD'nin yanlı tutumunu eleştirdi.
ABD'nin Irak'ı işgalinin hemen öncesindeki bugün yaşanan gelişmeleri "kırmızı çizgi" ilan eden Türkiye'de, Başbakan'ın gelişmeleri ciddiye almaması nasıl izah edilebilir?
Türkiye açısından gelişmelerin doğuracağı siyasi sonuçlar geleceği etkileyecek önemdedir. Ankara, bu bilinçle hareket etmelidir.
Kuşku yok ki, çatışmaya yönelen Kuzey Irak'taki gelişmeler sadece Türkiye ve Türkmenlerin sorunu da değildir. İran ve Suriye açısından da önem taşıyan gelişmelerdir. ABD'nin yanlı tutumu Irak'ta Araplar için de dikkate alınması gereken bir durumdur.
ABD'nin bugünkü politikasıyla Irak'ta istikrarı ve güvenliği sağlaması, Irak'ın toprak bütünlüğünü koruması ve güvence altına alması kolay görünmüyor. Ayrıca açıkladığı bu amaçlarla, gelişmelere seyirci ve yanlı tutumu da çelişiyor.
Ciddi olayları küçümseme eğilimi politikasızlık anlamına gelir.
Ankara, "aldırmama" yerine Irak'la ilgili işgal sonrası gelişmeleri dikkate alarak politika geliştirmeli ve bunun arkasında durmalıdır.
Aksi halde, bugüne kadar izlediği çelişkili politikalarla hızla düşen etkinliği yakın gelecekte sıfırlanacaktır...
