Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       DYP lideri Tansu Çiller, liderler zirvesinde DYP'ye yöneltilen eleştiriye "hesap ortada" diye itiraz ediyor, dünkü görüşmemizde.
       "Yanılıyor muyum" diye söze giriyor:
       - İktidar partilerinin sandalye sayısı 35l. Meclis Başkanı hariç 350. Bu yanlış mı? Hayır. Doğru. 101. maddeye çıkan oy 253 değil mi? Bu da doğru. Peki DYP'yi bir tarafa bırakın. Diyelim ki 253 rakamında hiç DYP oyu yok. Peki 350'den 253 çıkarsa 97 kalıyor. Bu kayıpların izahı ne? Önce bunu izah etsinler. Bu rakam ortadayken DYP'yi suçlamak yanlıştır. İktidar partileri sandalye sayısının da imza sayılarının da çok altında oy kullanmışlardır. Durum böyleyken zirvede DYP'yi tutarlı davranmamakla suçlamak kabul edilemez.
       Çiller, Anayasa değişikliği konusunda izlenen yöntemin de ters teptiğini vurguluyor:
       - Sadece 101. maddeyi getirselerdi daha iyi olurdu. Buna pazarlık maddesi olarak 69'u katmak, sonra milletvekillerine rüşvet verir gibi 86. maddeyi sokmak büyük yanlış olmuştur. Şimdi de yok oyları denetleyeceğiz, yok kimin ne oy attığını göstermesini isteyeceğiz, gizli oyu açık oya çevireceğiz gibi yaklaşımlarla işin çivisi iyice çıktı. Türkiye'yi idare edilemez hale getiriyorlar. Kurumları tahrip ediyorlar.
       DYP lideri, normal olarak DYP'den beklenen katkının 17 oy olduğunu anımsatıyor ve şöyle diyor:
       - İktidarın Meclis'te 350 milletvekili olduğuna göre, 367'yi bulmak için bizden beklenen 17 oydur. Ben 17 oyu kat kat taahhüt ederim, ama onlar 350'yi bulmak bir yana 253'ü zor buldular. Sonra biz muhalefetiz. Sorumluluk önce iktidara düşer, sonra muhalefetten destek beklenir.
       Çiller'in zirve sonuçlarına tepkisi böyle...
       * * *
       OYLARIN denetimine gelince...
       ANAP lideri Mesut Yılmaz, bu konuda izlenecek yöntem üzerinde zirvede bir görüş birliğine varamadıklarını söylüyor. Yöntemin belirlenmesi için grup başkanvekillerinin toplantı yapacaklarını belirtiyor.
       Yılmaz, milletvekillerine baskı anlamına gelecek ve Anayasa'ya aykırılık oluşturacak bir yönteme de karşı olduklarını vurguluyor.
       Yılmaz'ın bu sözleri, ANAP grubuna özel bir baskı uygulanmayacağının işareti. ANAP'ta durum ilk oylamadaki gibi. Milletvekilleri serbest. Ancak, Yılmaz'ın önergeye imza atmış milletvekillerinden imzaları yönünde oy kullanmaları ricası var.
       * * *
       BU tablo karşısında iktidarın bugün yapılacak oylamayı yine garanti görmediği söylenebilir.
       Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın FP lideri Kutan ve DYP lideri Çiller'i ziyaret etmesi de bunun göstergesi.
       Peki Özkan, Kutan ve Çiller'e yeni bir öneri götürdü mü?
       Başbakan Yardımcısı Özkan, dünkü görüşmemizde bu soruya, "kesinlikle hayır" diyor:
       - Yeni bir öneri götürmedim. Bir pazarlık söz konusu değil. Sadece liderler zirvesinde alınan kararlar hakkında sayın iki genel başkana bilgi sundum. Bunu aşan bir durum söz konusu değil.
       Oylama saatine kadar ikna turlarının süreceği anlaşılıyor.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr