ADANA
DYP lideri Tansu Çiller, Adana gezisine,
"Galatasaray neşesi"yle başlıyor. Uçakta, Galatasaray'ı tebrik ettikten sonra ekliyor:
- Futbol takımlarımız Avrupa Birliği'ne bizden önce girdiler.
Çiller, Galatasaray'ın başarısını, ekip çalışmasına bağlıyor ve bu çalışma tarzını siyasilere de tavsiye ediyor.
Uçaktaki sohbet konusu Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa değişikliği.
Çiller, Cumhurbaşkanı'nın yeniden seçilmesine olanak tanıyacak değişikliğe başka maddelerin eklenmesinin,
"şık" olmadığını belirterek şöyle diyor:
- Özellikle milletvekili maaşlarına ilişkin maddenin pakete alınması, kamuoyunda Meclis'e ve siyasetçiye karşı zaten erozyona uğramış olan güveni daha da sarsıyor. Bu haliyle paket pazarlık kokuyor. 69. madde ise partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasıyla ilgili. Bunu zaten savunuyoruz.
DYP liderine, önceki gün Cumhurbaşkanı Demirel'le yaptığı görüşmeyi soruyoruz:
- Ben, bu paketin, bu haliyle şık olmadığını Sayın Cumhurbaşkanı'na da söyledim. Bizim tercihimiz, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesiydi. Ama Anayasa Komisyonu reddetti. Bunda ısrarcı olmayacağız. Sayın Demirel de görüşmemizde doğru olanın halkın seçmesi olduğunu söyledi. Paketin, yapısı konusunda ise söylediği şu: Ben milletvekili maaşlarıyla ilgili görüşlerimi zaten açıklamıştım. 69. madde konusunda değişiklik de zaten yapılması gereken bir değişiklik. Şimdi yapılması veya sonra yapılması önemli değil.
Çiller'in Demirel'e bakışı nasıl? Refahyol dönemine göre ilişkileri ne durumda?
Tansu Hanım, bu soruları yanıtlarken şöyle diyor:
- Benim Sayın Demirel ile kişisel bir mücadelem yok. Olmadı. Mesele, o zaman kurumsal bazdaydı. Bizim yaptığımız demokrasi mücadelesiydi. Hatırlanacağı gibi milletvekili pazarlarından söz ediliyordu. Biz, demokrasi için mücadele verdik. DGM'ler değişsin dedik, o zaman kıyamet koptu. Oysa şimdi Öcalan yargılanırken DGM'ler değiştirildi. Bizim hareket noktamız, kişiler değil, kurumlardı.
Çiller, Anayasa değişikliği paketinin ayrı ayrı veya birlikte oylanmasının DYP'nin tavrını değiştirmeyeceğini belirtiyor ve
"Her iki durumda da destek olacağız" diye ekliyor.
Çiller'e soruyoruz:
- Sayın Demirel'i, aşağıya inmesin diye desteklediğiniz söyleniyor. Böyle bir korku veya kaygı söz konusu mu?
- Hayır, kesinlikle doğru değil. Böyle bir korkuyla hareket etmiyoruz. Kaldı ki, Sayın Demirel, partimizin genel başkanıdır. Eğer aşağıya inerse kendisinden yararlanırız. Ama biz Çankaya'da kalmasını destekliyoruz. Sayın Demirel, bugünkü koşullarda bir istikrar unsurudur. Bugünkü parçalanmış Meclis tablosunda başka bir isim üzerinde uzlaşmak zor. Her parti kendi adayını çıkarırsa, uzlaşma iyice zorlaşır. Oysa Türkiye için istikrar çok önemli. Bu bakımdan Sayın Demirel'in seçilmesini destekliyoruz.
* * *
ÇİLLER, Adana'ya, tarım alanındaki sorunlara çözümler önermek üzere geliyor. Yaklaşımı şu:
- Tarımı destekleme politikaları yanlış. Sadece fiyat desteği olarak anlaşılıyor. Oysa Avrupa Birliği politikalarında bir
"yeşil kutu", bir
"mavi kutu", bir de
"amber kutu" var. Amber kutu sadece fiyat desteğini içeriyor ki, bu artık terk edildi. Yeşil kutu ve mavi kutu ise uygulanıyor. Yeşil kutu, tarım alanında yapılacak yapısal değişikliklerin desteklenmesi; tarımın, sanayiin bütünleştirilmesini hedefliyor. Mavi kutu ise doğrudan üreticinin desteklenmesini amaçlıyor. Üreticiye girdi desteği yapıyor. Ürün planlamasını yönlendiriyor. Türkiye süratle fiyat desteğinden uzaklaşıp, Avrupa Birliği'yle paralel şekilde, yeşil ve mavi kutu önlemlerini almalıdır. Aksi halde yarın fiyat desteği durdurulduğunda, tarım ortada kalır.
* * *
ÇİLLER, Adana gezisinin sonunda, partisinin seçimlerden bu yana tutarlı bir çizgi izlediğini, başta Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa olmak üzere temel konularda zikzak yapmadan geldiğini vurguluyor.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
