Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP lideri Deniz Baykal ve Grup Başkanvekili Kemal Anadol'la birlikte biz de Hacettepe Hastanesi'ne ulaştık. Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü, Baykal'a olay hakkında bilgi verdiler. Prof. Dr. Uğur Erdener de yaralıların durumu hakkında bilgi aktardı. Rektör Prof. Dr. Tunçalp Özgen'in, başından yaralanan Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in, Dekan Prof. Dr. İskender Sayek'in de 2. Daire Başkanı Mustafa Birden'in ameliyatında olduğunu belirtti. Verdiği ilk bilgiler Özbilgin'in yaşama şansının çok az olduğunu gösteriyordu, nitekim kurtarılamadı.Baykal kaygılıydı. "Korkarım Türkiye siyasi cinayetler sürecine sürükleniyor, siyasete kan bulaştı" diyerek, bu kaygısını dile getirdi. Danıştay'a yapılan saldırıyı duyup kapısına ulaştığımızda binadan çıkanlar şok içinde Hacettepe Hastanesi'ne koşturuyorlardı. Otoparkta birikmiş vatandaşlar bir yandan Danıştay mensuplarına destek olmaya çalışıyor, bir yandan da saldırıyı kınıyorlardı. Danıştay'a yapılan bu menfur saldırının, siyasetin merkezine oturtulmaya çalışılan laiklik ilkesi ve türban davasıyla ilgisiz olduğunu söylemek mümkün değil. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'nun daha birkaç gün önce bu yönde yaptığı uyarılar belleklerde taze. Çörtoğlu, "Hedef gösteriliyoruz" derken dün yaşadığımız acı olayın yaşanmaması için önlem alması gerekenleri uyarıyordu.Danıştay'a yapılan saldırı, Cumhuriyet gazetesine yapılan üç bombalı saldırıyla birlikte düşünüldüğünde, hedefin laik cumhuriyet ve onun güvencesini oluşturan yargı olduğu açık. Nitekim, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de Danıştay'a yaptığı ziyaret sonrasında, Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıları da ima ederek, hedefin laiklik ilkesi olduğunu vurguladı. Sezer'in teşhisi Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in yaşamını yitirmesinden sonra görüştüğümüz Adalet Bakanı Cemil Çiçek, failin yakalanmış olmasının çok önemli olduğunu belirttikten sonra şu çağrıyı yaptı:"Sakin ve sağduyulu olmak zorundayız. Olayın çabuk aydınlanacağını sanıyorum. Zanlının yakalanmış olması olayın çözülmesini kolaylaştıracaktır. Mümkünse akşama, hatta hemen aydınlansın istiyoruz. Herkesten demokratik sabır istiyorum." Çiçek'in çağrısı Son dönemde yargıya ve özellikle Danıştay'a karşı yürütülen siyasi söylem eleştiri sınırlarını zorlayan düzeydeydi. Bu üslupla siyaset yapmanın yarattığı gerginlik günlük yaşama da yansıyordu. Yüksek yargı organlarının başkanları, bu gerginliğe ve söylemin yanlışlığına dikkat çeken konuşmalar yaptılar. Son olarak Danıştay Başkanı Çörtoğlu, açık uyarılarda bulundu.Danıştay'a dün yapılan bu menfur saldırıyı kınamak için yüksek yargı organlarının mensupları bugün Anıtkabir'e yürüyecekler.Yüksek yargıya Anıtkabir'e Atatürk'ün manevi huzuruna çıkma ihtiyacı hissettiren bu süreç siyasetin durup düşünmesini gerektiriyor.Özellikle de laik cumhuriyete karşı rövanş siyaseti güdenlerin... fbila@milliyet.com.tr Yargının tepkisi