Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BELGRAD
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Belgrad’da Osmanlı’dan kalma Türk ve Müslüman izlerini gördükçe duygulanıyor.
Belgrad Kalesi’nin içindeki Damat Ali Paşa Türbesi’ni ziyaret ederken, mezar taşıyla türbenin içinde muhafaza edilen yazıtlarla tek tek ilgilendi. Eşiyle birlikte Damat Ali Paşa ve onunla birlikte aynı türbede yatan Türk büyükleri için Fatiha okuduktan sonra, kâh yere çökerek kâh duvarlara yaklaşarak Osmanlıca yazıları bizler için Türkçeye çevirdi. Görevlilere türbeye ve çevresine çok iyi bakılması talimatını vererek, duygulu bir şekilde Belgrad Kalesi’nden ayrıldı.

Bosna’nın gönüllü elçisi
Prof. Davutoğlu’nun bu bölgeye ilgisi çok eskilere dayanıyor. Malezya’daki yıllarında da Aliya İzzetbegoviç’in ricasıyla Bosna Hersek’in fahri büyükelçiliğini yapmış. Davutoğlu, Malezya’nın Bosna Hersek’e gönderdiği askerlere de Bosna’da konuşlanmaları gereken yer dahil birçok konuda yardımcı olmuş. Bosna Hersek ve diğer Balkan ülkeleriyle yakın ilişkisi, Malezya’da kaldığı yıllar boyunca devam etmiş.
“İçim erir”
Davutoğlu, Balkanlar’da, Kafkasya’da, Ortadoğu’da ve Orta Asya’da yaşanmış ortak tarihi, halklar ve dinler arasında bir düşmanlık zemini olarak değil, aksine üzerine ortak geleceğin inşa edilebileceği tarihi temeller olarak görüyor.
Uçak seyahatimiz sırasında Rumeli’deki ortak tarihi değerlendirirken duygularını, “Rumeli’ye her gidişimde içim erim erim erir. Bu ortak tarihe sahip çıkmalıyız ve üzerine ortak bir gelecek kurabilmeliyiz” diye ifade etmişti. Davutoğlu, aynı duyguları Halep’te de, Kafkasya’da da hissettiğini ekledi. Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” tezi de bu yaklaşımı yansıtıyor.
Türkiye’nin bu tarihi zemin üzerinde arkasını güçlendirerek çok daha iyi, güçlü ve örnek bir ülke olacağına inanıyor.

Sırplarla yakınlaşma
Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Jeremic ve eşi, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve eşini bir dakika olsun yalnız bırakmadılar.
Jeremic, 34 yaşında çok genç bir siyasetçi. Anne tarafından Boşnak olan Jeremic, yaşını soran meslektaşımız Ardan Zentürk’e yanıt verirken, “34 yaşındayım ama arkamda 500 sene var. 500 yıl Bosna Hersek’in yönetiminde etkili olan bir aileden geliyorum” diye karşılık verdi.
Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden biri olarak Türkiye ile ilişkilerini soğutan Belgrad’da hava tamamen değişmiş durumda. Jeremic ile Davutoğlu arasındaki görüşmelerden sonra, Türkiye ile Sırbistan ilişkileri, “bilek güreşi değil, el ele tutuşma” sözleriyle özetlendi. Jeremic, Balkanlar’da hiçbir sorunun Türkiye’siz çözülemeyeceğine vurgu yaparken, Davutoğlu iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin Balkanlar’da istikrar açısından önemine dikkati çekti.
Davutoğlu, tarihte yaşanan entegrasyonun yeniden canlandırılmasının gereği üzerinde durdu. Jeremic, Türkiye ile Sırbistan’ın yapacağı işbirliğinin bir model oluşturabileceğine vurgu yaptı.

Süha Umar’ın katkısı
Türkiye’nin Kosova’yı tanımasından dolayı soğuyan ilişkileri Belgrad’daki deneyimli büyükelçimiz Süha Umar, çok kısa bir süre içinde tersine çevirmeyi başarmış.
Seçimlerden sonra, Dr. Mirko Cvetkovic, hükümeti kurmak için parlamentoda ihtiyaç duyduğu desteği Sancak bölgesinden iki Boşnak milletvekilini ikna ederek sağlamış. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Büyükelçi Umar’ın katkılarının olumlu etkileri çok net gözleniyor. Belgrad’ın Türkiye’ye bakışı olumlu yönde büyük mesafe kat etmiş. 

Ankara-Belgrad yakınlığının önemi
Belgrad’daki resmi temaslar boyunca her iki taraf, Türkiye-Sırbistan yakınlaşmasının Balkanlar’ın geleceği açısından taşıdığı öneme sık sık vurgu yaptı. Ankara ve Belgrad’ın işbirliğine yönelmesi bölge ülkelerinin AB değerlerini hedeflemeleri bakımından önem taşıyor. Sırbistan Parlamentosu’nun Başkanı, iki ülkenin AB komisyonları arasında somut işbirliği yapılmasını önerdi.
Böyle bir sürecin Kosova’dan Bosna Hersek’e, Karadağ’dan Makedonya’ya kadar tüm bölge için istikrar ve kalkınmayı kolaylaştırıcı bir süreç olacağı karşılıklı olarak dile getirildi.
Sırbistan, Miloseviç dönemindeki rotasını 180 derece değiştirmiş görünüyor. Türkiye’nin de katkılarıyla Avrupa Birliği şemsiyesini hedeflemiş durumda.