Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’nin Ermenistan sınırını açıp açmayacağı veya hangi koşullarda açacağına ilişkin tartışmalar sürüyor. Bu olasılığa karşı Azerbaycan kamuoyunun verdiği tepki giderek artıyor.
Bu arada Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan’ın, Türkiye ile müzakerelerin zorlu ama verimli geçtiğini belirterek sınırın 7 Ekim’de açılmasını beklediklerini söylemesi, soru işaretlerini de birlikte getirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yabancı basına verdiği demeçte, Karabağ sorununa işaret etti ve bu sorunun çözülmesinin önemi üzerinde durdu.
Ankara, Bakü’ye, “Türkiye, Azerbaycan aleyhine bir şey yapmaz” diyerek, yükselen tansiyonu düşürmeye çalışıyor.
Türkiye, Ermenistan’ı tanıdığında başbakan, Süleyman Demirel’di. Türkiye, Ermenistan sınırını kapatırken Demirel, cumhurbaşkanıydı. Demirel’le dün bu konuyu konuştum. 

‘Siyah-beyaz olmaz’
Demirel, Ermenistan sorununun çetrefil bir nitelik taşıdığını söyleyerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu sorun, zor bir sorundur. Çetrefildir. İki ülke arasındaki sorunların başka ülkeleri fazla ilgilendirmediği ama bazı ülkeleri de ilgilendirdiği durumlar vardır. Türkiye-Ermenistan ilişkileri de böyledir. ABD bu sorunla niye ilgili? Çünkü, ABD’de Ermeni seçmen var, etkili bir diyaspora var. Ayrıca ABD, Rusya’nın Ermenistan üzerinde tam kontrol sahibi olmasını istemiyor. Azerbaycan bu sorunla doğrudan ilgili. Çünkü, Ermenistan, Azerbaycan topraklarını işgal etmiş durumda ve 12 yıldır bu soruna bir çözüm bulunmuş değil. Demek ki bulacağınız çözüm bütün bu yönleri kapsayacak. Kapsayacak ki kalıcı olabilsin. Bu nedenle Ermenistan meselesine siyah-beyaz bakmamak gerekir. Bir sorunu çözüyorum derken başka sorunlar yaratabilirsiniz.”

Soykırım tasarısı
Demirel, ABD Kongresi’nde her yıl gündeme getirilen Ermeni soykırım iddiasıyla ilgili olarak tasarıya yönelik de şöyle dedi:
“Şimdi, eğer bu tasarı geçmesin diye ‘sınırı tamamen veya haftada bir gün açayım’ derseniz, bu kalıcı bir çözüm olmaz. Göstermelik bir adım olur. Bunun için sorunu tümüyle kavrayan bir çözüm üretmek gerekir. Türkiye her zaman iyi niyetle çözüm isteyen taraf olmuştur.”

Ermenistan’ın tutumu
Demirel, Türkiye’nin iyi niyetli tutumuna karşı Ermenistan’ın dostane olmayan tutumuna dikkati çekti ve şöyle dedi:
“Şimdi, biz Ermenistan’ı tanımışız. Sonra demişiz ki, ‘siz Rusya’dan ayrıldınız, bizim Rusya’yla anlaşmalarımız var, bu anlaşmaları tanımanız gerekir’. Onlar, ‘hayır tanımayız’ demişler. Biz Ermenistan’ı tanımışız ama Ermenistan, bizim sınırımızı tanımıyor. Ağrı Dağı’nı anayasasına mili sembol diye koymuş. Benim 40 kadar büyükelçilik görevlim öldürülmüş. Sonra bana diyor ki, ‘soykırım yaptınız, özür dileyin’. 1915’e takılmış kalmış. Birçok ülkelerde soykırım yasaları çıkarıyor, Türkiye aleyhine çalışıyor. Yani böyle bir ortamda siz çözüm bulmaya çalışıyorsunuz. Bu da karşılıksız olmaz.”

‘Ermenistan çekilmeli’
Demirel, Türkiye’nin sınırı açma konusunda karşılıksız adım atmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Şimdi, bu tür adımlar karşılıksız olmaz. Ermenistan’ın başlangıçta, en azından Karabağ dışındaki Azerbaycan topraklarından çekilmesi gerekir. Karabağ için görüşmeler devam eder. Ama Karabağ dışında da Ermenistan’ın işgali altında Azerbaycan toprakları var. 1 milyondan fazla Azeri, göçmen konumuna gelmiş. Türkiye, ‘bu konuda bir adım atmazsak ABD Kongresi soykırım tasarısını geçirir’ tedirginliğinde görülüyor. Tedirgin olmaması lazım. Türkiye’nin inisiyatif alması gerekir. Eğer Ermenistan böyle bir adım atarsa o zaman Türkiye ve Azerbaycan kamuoyu da rahatlar.”