Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, son yıllık basın toplantısını yaptı.
       Demirel, yeniden seçilmesi tartışmaları sürerken Çankaya'da düzenlediği basın toplantısında yüksek bir performans gösterdi. Demirel kadar, "2000'e Girerken Türkiye" adını taşıyan basın toplantısı metni tatmin ediciydi.
       Başta Demirel olmak üzere bu metne emeği geçen Köşk personelinin 21. yüzyıla girerken Türkiye ve dünyayı gerçekçi bir gözle analiz ettikleri anlaşılıyor.
       * * *
       CUMHURBAŞKANI, son görev yılının son basın toplantısında açık sözlüydü.
       Soruları yanıtlarken kaçamak cümleler kurmaktan kaçındı.
       Bir tek, Anayasa henüz değişmediği için, "Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olurum veya olmam" diyemedi. Ancak, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde "adaylığı kabul edebileceği" sinyalini verdi.
       "Ben dereyi görmeden paçayı sıvamam" sözleriyle, Anayasa değişikliği gerçekleşirse, o zaman durumu değerlendireceğini ifade etmekle yetindi.
       Ayrıca, tercihinin Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, 7 yıllık görev süresinin 5 yıla indirilmesi ve iki kez seçilme olanağı tanınması olduğunu yineledi.
       Demirel, seçimi halkın yapmasını Cumhurbaşkanlığını güçlendirmek için istediğini belirtti.
       İfade etmedi ama Demirel'in "başkanlık sistemi" istediği anlaşılıyor.
       Demirel'in yeniden adaylığı kabul etmesi için Cumhurbaşkanını halkın seçmesi bir ön koşul mu?
       Hayır, değil. Anayasa değiştirilirse, Meclis'in seçmesi halinde de Demirel yeniden adaylığı kabul etmeye açık görünüyor.
       * * *
       CUMHURBAŞKANI Demirel'in güncel olaylarla ilgili olarak verdiği önemli mesajlardan biri de Öcalan'ın idam kararıyla ilgiliydi.
       Genel olarak idam cezasının kaldırılıp kaldırılmaması tartışmalarının, Öcalan'ın idam kararının infaz edilip edilmeyeceği sorusuna dönük olduğunu vurgulayan Demirel, duyguyla değil, akılla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
       Konunun "kamu hissiyatıyla değil, kamu aklıyla" değerlendirilmesini istedi.
       İdam cezasının Türkiye'de fiilen uygulanmadığını, Avrupa Birliği hukukuna uyulması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının beklenmesi gerektiğini vurguladı.
       Demirel'in sözlerinden edindiğimiz izlenim şu ki; Öcalan sorunu olmasa devlet ve hükümet idam cezasının kaldırılması konusunda kolayca uzlaşma sağlayacak durumda. Ancak Öcalan dosyasının özelliği, kamuoyunun duyarlılığı, idam cezasını kaldıracak genel bir düzenleme yapılmasını zorlaştırıyor.
       Çankaya'dan yansıyan eğilim, Öcalan'la ilgili iç ve dış hukuk yollarının sağlayacağı bütün zamanı sonuna kadar kazanmak yönünde...



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr