Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üst düzey yöneticilerin, bazı milletvekillerinin rüşvetle ilgili konuşmaları bunu gösteriyor.Sorunun önemli kaynaklarından biri, Türkiyede denetim mekanizmasının etkisiz kılınmasıdır. Denetim organlarının yönetimi engellediği, iş yapılmasına olanak tanımadığı, bu nedenle de Türkiyede hızlı karar alınamadığı, atak yapılamadığı düşüncesi yine maalesef yönetim kadrolarımıza giderek hâkim kılınmıştır.Bu düşünce yanlıştır.Denetim, yönetime engel değildir. Hele iyi niyetli yönetime hiç engel değildir. Aksine yardımcıdır. Öğreticidir, eğiticidir. Kötü niyetli yönetim için engeldir, sorundur.Gerçek bu olduğu halde, Türkiyede, özellikle 1980 sonrasında denetimin eli kolu bağlanmış, işlevi zayıflatılmıştır. Görevini yapan, yanlışlar bulan denetim organları ve elemanları bazen yasal düzenlemelerle, bazen siyasal baskılarla devre dışı bırakılmıştır. Bu nedenle de birçok yolsuzluğun ortaya çıkarılması önlenmiş, örtbas edilmiş veya iş işten geçtikten sonra ortaya çıkarılabilmiştir.Denetimi, yönetimin emrine, yetkisine verdiğiniz zaman, o denetimden bir verim almak mümkün olmaz. Oysa Türkiye, yönetimden bağımsız kalabilen, iyi yetişmiş denetim organlarına ve elemanlarına sahiptir.Yolsuzlukları önlemek isteyen bir yönetimin yapması gereken, denetime sahip çıkmak, güçlendirmek ve yüreklendirmektir.Eğer bu yapılırsa, yönetici de rahat eder. Birçok yolsuzluk daha girişim aşamasında yakalanır ve önlenir.Özellikle yatırımcı kuruluşlarımız için bu çok önemlidir. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı gibi büyük yatırım fonları kullanan bakanlıklarda, denetim organ ve elemanları mutlaka güçlendirilmeli, zincirleri kırılmalıdır. Büyük ihalelere fesat karıştırılıp karıştırılmadığı, mafyanın müdahale edip etmediği, yüklenicilerin kendi aralarında anlaşıp anlaşmadıkları, bürokrata rüşvet verip vermedikleri veya önerip önermedikleri, denetim elemanlarınca çok kolayca saptanabilecek durumlardır. Eğer bir yolsuzluk yapıldığı, dönemden çok sonra ortaya çıkıyorsa, o kurumda mutlaka bir yönetim zaafı vardır. Ya yolsuzluğun aktörleri korunmuştur ya da yönetim doğrudan bu işin içindedir. Nitekim, olay su yüzüne çıkmaya başladığında aynı kurumdan onlarca bilgi, belge, denetim organlarına veya basına gelmeye başlar ki, bu denetimin nasıl bastırıldığının kanıtıdır.Yolsuzlukları caydırmanın en etkili yolu etkili denetimdir.İyi niyetli yönetimin görevi denetime destek olmaktır, köstek olmak değil... fbila@milliyet.com.tr Türkiye, maalesef bir yolsuzluk cenneti gibi görünüyor. O kadar ki, rüşvetin her türüne rastladığımız gibi, utanma duygusu ve yakalanma korkusunun da kalmadığını gösteren örnekler yaşıyoruz.