Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Balyoz davasının gerekçesi çok ciddi tartışmalara neden oldu. Bu davanın birçok sanığı için maddi olarak mümkün olmayan iddia ve gerekçelerle hüküm kurulduğu eleştirileri yapıldı.
Balyoz davasında 13 yıl 4 ay hapis cezası alan, Hasdal Askeri Cezaevi’nde bulunan Dz. Hâkim Kıdemli Albay A. Cengiz Şirin’den bu mahiyette bir mektup aldım.
Deniz Hâkim Kıdemli Albay Şirin, Balyoz davasında tutuksuz yargılanmış. Karar günü mahkemeye gelmiş ve hüküm giyince de teslim olmuş.
Hâkim Şirin’e yöneltilen suçlama, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren ıskat ve vazife görmekten men etmeye teşebbüs etmek...
Şirin, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni dereceyle bitirdikten sonra Deniz Kuvvetleri’ne katıldığını, 30 yıl hizmet ettiğini ve başarılı bulunduğu için de binbaşı rütbesindeyken Deniz Kuvvetleri Adli Müşavirliği’ne atandığını belirtiyor.

Yasa değişikliği taslağı
Hâkim Kıdemli Albay Şirin, mektubunda, mahkum olmasına yol açan iddialardan birinin dosyada yer alan bir bilgisayar çıktısı olduğunu söylüyor. Bu bilgisayar çıktısında, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’nın 65/ı fıkrasında bir değişiklik önerisi yer alıyor. Öneri, açığa alınan veya tutuklanan personelin emekli edilmemesi, hak kayıplarının en aza indirilmesiyle ilgili bir düzenleme öngörüyor. Çıktının üzerinde Nisan 2003 tarihi, altında ise A. Cengiz Şirin, Hâk. Yz. ifadesi yer alıyor. Ancak üzerinde imza yok. Şirin, bu bilgisayar çıktısında imzası olmadığı gibi parmak izi de bulunmadığını belirtiyor.
Askeri Hâkim Şirin, kendisine ait olmayan bu çıktının hükümeti vazife yapamaz hale getirmek teşebbüsü olarak sayıldığını, buradan hareketle (E) Org. Çetin Doğan’ın kurduğu iddia edilen yapılanma içinde yer aldığının iddia edildiğini belirtiyor.
Şirin, böyle bir taslak hazırlamadığını vurguladıktan sonra 2005 yılında söz konusu yasayla ilgili olarak hükümet tarafından hazırlanan yasa değişikliği tasarısının TBMM’de kabul edilerek yasalaştığını kaydediyor. Bu tasarının altında Başbakan ve bütün bakanların imzası bulunduğunu da anımsatarak, “Bu halde ben, hükümetin vazife görmesini nasıl engellemiş oluyorum?” diye soruyor.

İkinci iddia
Hâkim Kıdemli Albay Şirin, hakkındaki ikinci iddianın da yine bir bilgisayar çıktısına dayandırıldığını belirtiyor. Bu çıktı, “SUGA” planı çerçevesinde sıkıyönetim ilanıyla ilgili bir bilgi notu. Ocak 2003 tarihini taşıyan çıktının altında ise, “A. Cengiz Şirin, As. Hâk. Alb. Adli Müşavir” ibaresi var.
Şirin, şöyle diyor:
“Ocak 2003 ayı içinde hazırlandığı iddia edilen, ‘Sıkıyönetim ilânı ile ilgili yazı/bilgi notu da dijital veri olup, yazıda imzam, parmak izi, ses, görüntü kaydı vb. bulunmamaktadır ve rütbemin ‘albay’ olduğu yazılmaktadır; halbuki albaylığa 30 Ağustos 2005’te terfi ettim.”
Hâkim Kıdemli Albay Şirin, bilirkişi raporlarının kendisini teyit ettiğini, ancak mahkemenin dikkate almadığını da ekliyor.
Şirin, mektubunda şu bilgiyi de veriyor:
“Mart 2003 ayı içinde İstanbul Selimiye’de konuşlu 1. Ordu Komutanlığı’nda yapıldığı belirtilen plan seminerine katılmadım.”