Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın en farklı ülkesi

HAVANA-KÜBA

Anadolu’da sade bir otobüs terminalini andıran Havana Jose Marti Havaalanı’na indiğimizde bizi genç bir Türk rehber karşılıyor.
Otobüste, “Benim adım Altuğ Uğurola” diye kendisini tanıttıktan sonra, “ama” diyerek devam ediyor:
“Beni burada Alturo El Ottoman veya Alturo El Turco diye çağırırlar.”
Sempatik genç, “Hemen ekleyeyim ki” diyor, “Küba’da yaşayan tek Türk benim. Resmi çalışanları saymıyorum tabii. 16 yıldır rehberlik yapıyorum. Burada bir Kübalı kıza âşık oldum ve evlendim.”
“Şimdi programa geçebiliriz” dedikten sonra bizi selamlıyor:
“Dünyanın en farklı ülkesine hoş geldiniz.”
“Neden farklı olduğunu, gördükçe anlayacaksınız.”
Küba’nın Atatürk’ü
Ve devam ediyor:

Dünyanın en farklı ülkesi

“Şimdi Havana Jose Marti Havaalanı’na indiniz. Jose Marti, İspanyollara karşı Küba Özgürlük Savaşı’nı başlatan kahraman. Şair, yazar ve gazeteci. 1895’te özgürlük ateşini yakıyor ve şehit oluyor. Kübalılara sorarsanız, ‘Jose Marti Küba’nın Atatürk’üdür’ cevabını alırsınız. Her okulda onun büstü vardır. Fidel Castro’nun ve Raul Castro’nun ise heykeli yoktur. Ölmeden heykel dikmiyorlar. Fidel Castro, ‘Ben öldükten sonra eğer halkım isterse diker’ diyor.”
Che’nin kemikleri
Rehberimiz Altuğ, Santa Clara’da Che Guevara’nın mezarını ziyaret edeceğimizi söyledikten sonra devam ediyor:
“Bilindiği gibi 1967’de Bolivya’da öldürüldü. Elleri kesildikten sonra bir helikoptere bağlanarak ormanlık bir alana götürüldü ve ip kesilerek belirsiz bir yere atıldı. Ancak Fidel Castro, Che’yi aramayı yıllarca sürdürdü ve 1997’de Che’nin kemiklerini bularak Küba’ya getirdi. Che’nin savaştığı, zafer kazandığı ve ünlenmeye başladığı Santa Clara’da mezarı yapıldı.”
Havana’ya yaklaşırken, uçaktan karanlık bölgeler, ışıklı bölgelere göre çok daha fazlaydı. Bunun nedenini sorduğumuzda rehberimiz, “Burada ciddi enerji sorunu var” diye yanıtladı:
“Akarsuları yok, petrolle aydınlanıyorlar, aydınlatma bu nedenle zayıf. Sovyetler yıkıldıktan sonra enerji desteği azaldı ve aydınlanma tasarrufuna gidildi.”
İki Küba
Rehberimiz, ekonomik ve sosyal durumu da şöyle özetledi:
“Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra ekonomik yardımlar ve destek azaldığı için Küba, dolar, euro, sterlin gibi paraları toplayarak ihtiyaçlarını dışarıdan satın almaya başladı. Bu nedenle CUC adını verdikleri bir para daha çıkardılar. Bu parayı sadece yabancılar kullanabiliyor. Küba’ya gelen yabancılar dövizlerini bozdurmak ve CUC almak zorundalar. Yerli halk bu parayı kullanamıyor. Halk, daha değersiz olan pezoyu kullanıyor. 1 euro, 100,08 CUC, 1 dolar 0,87 CUC yapıyor. Çünkü dolardan yüzde 8 civarında komisyon alıyorlar.”
Trampa ekonomisi
Rehberimiz Altuğ, “Aslında iki Küba var” diyerek, devam ediyor:
“Birincisi kâğıt üzerindeki Küba. Orada her şey güzel gözüküyor. Ev, sağlık hizmeti, eğitim, elektrik, su bedava. Sosyal hizmetler gelişkin. Ama bir de ikinci Küba var ki orada özgürlük yok, yaşam kalitesi yok denilecek kadar düşük. Ortalama maaşlar 10-15 dolar civarında. Ama bir meyve suyu 3 CUC tutuyor. En ayrıcalıklı sınıf olan doktorlar 32 CUC maaş alıyorlar. Peki o halde bir meyve suyuna 3 CUC’u nasıl veriyorlar? Burada her Kübalının başta ABD olmak üzere dışarıda yaşayan bir akrabası var. ABD’de 4 milyon Kübalı yaşıyor. Birçok aile, bu akrabalarının gönderdiği paralarla geçimlerini sağlıyorlar.”
“Küba halkının yüzde 70’inin kırsalda yaşadığı bilgisini alıyoruz. Kırsalda para kullanımı yaygın değil” diyor rehberimiz ve şunları anlatıyor:
“Çok az pezo kullanırlar. Ekonomi daha çok mal değiş tokuşuna dayanır. Yani trampa ekonomisi gibi. Küba’da ulaşım en önemli sorun. Nüfusa göre çok az araba var. 1950’lerin Amerikan arabalarıyla, 1970’lerin Rus arabaları kullanılıyor. Bir kentten diğer bir kente göç etmek de serbest değil. Ancak farklı kentlerde yaşayan iki Kübalı, evlerini değiş tokuş edebilirlerse göç edebiliyorlar.
Castro ailesi
Fidel Castro’nun sağlık durumu çok iyi değil. Kamuoyunun önüne çok sık çıkmıyor. En son 8 ay önce Venezuelalı bir bakanla görüşmesinde kamuoyunun önüne çıkmış. Birkaç hafta önce de bazı fotoğrafları yayımlanmış. Havana’da yaşıyor ama nerede kaldığı bilinmiyor. Değişik evlerde kalıyor. Bunun nedeni, daha önce yüz defa suikasta uğramış olması. Castro ailesi hakkında yazmak yasak. Fidel ve Raul Castro ancak siyasi konularda ve nadiren basına açıklama yapıyorlar.
Castro ailesinden sadece Fidel Castro’nun oğlu Fidel Castro Junior tanınıyor. Bunun nedeni, oğul Fidel Castro’nun ünlü bir atom fizikçisi olması.

Haberin Devamı

Dünyanın en farklı ülkesi

Haberin Devamı

Devrim Meydanı’ndaki Che Guevara çiziminin altında Che’nin ünlü sözü “Her zaman zafere doğru” yazıyor.

Magazin ve internet yasak
Küba’nın özelliklerinden biri de magazin haberlerinin yasak olması. Devletin kontrolündeki televizyon ve tek gazete Castro ailesi başta olmak üzere hiç kimse hakkında magazin haberi yapamıyor. Bir diğer yasak da internet. Halka internet yasak. Ancak belli yerlerden 1 saatliğine internet için kontör alabiliyorlar.
İnternette özgürce dolaşmaları da mümkün değil. Gençlik, internete büyük ilgi gösteriyor, ancak istediği gibi sörf yapamıyor.”
Muhteşem Yüzyıl Küba’da
Küba’da Atatürk’e ve Türklere karşı büyük bir sempati var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyareti de günler öncesinden en çok konuşulan konu olmuş ve gündemin ilk sırasına yerleşmiş.
Dünyanın dört bir yanına yayılan Muhteşem Yüzyıl dizisi Küba’ya da ulaşmış durumda. Ancak Küba’da televizyon dizisi olarak gösterilmiyor. Muhteşem Yüzyıl, Küba’da son yıllarda yaygınlaşan DVD olarak satılıyor. Kübalıların diziyle ilgili sordukları iki sorudan söz ediliyor. Birincisi “harem”, ikincisi ise dizideki kostümlerin o dönemde giyilenler olup olmadığı.

Sosyalizm müzesi
Raul Castro yönetimiyle birlikte mülkiyet ve kapitalist sisteme yönelik bir gevşeme söz konusu. ABD’nin ambargoyu yumuşatması ile birlikte kapitalist kurallar da Küba’da yer bulmaya başlamış.
Önce sadece yabancılara açık olan lüks oteller inşa edilmiş. Mülkiyet hakkı genişletilmiş. Parası olan Kübalılar da yabancılara sunulan hizmetlerden yararlanabiliyor.
Dünyanın en büyük açık hava otomobil müzesini andıran Küba’nın geleceği konusunda farklı görüşler dinledik.
Çoğunluğun görüşüne göre, Küba, Fidel Castro’dan sonra, “bir sosyalizm müzesi” olarak ekonomik değer ifade edecek.
Bu görüşü savunanlar şunları ifade ediyor:
“Küba, nostalji ve romantizm adası olarak çokuluslu sermaye tarafından dünyaya pazarlanacak. Bunun yanı sıra, ‘müze’ dışında kalan alanlar da kapitalizme teslim olacak. Kapitalizmin yarattığı ihtiyaçlara ve onun için körüklediği tüketim çılgınlığına Sovyet desteği olmadan da 25 yıl direnen Küba’nın çok uzak olmayan bir gelecekte bu sistemin bakir pazarlarından biri olacağı ve son kalenin de yıkılacağı beklentisi hâkim.”
Bir gün ve bir gecelik kısa Küba ziyaretimizde çoğunluğu rehberimizin aktardığı bilgilere dayanan ilk gözlemlerimiz böyle.

Haberin Devamı

Dünyanın en farklı ülkesi