Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı Sezer'in kanun hükmündeki kararnameyi ikinci kez veto ettiğini çalışma odasında televizyondan öğreniyor.
       Haberi duyar duymaz Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı yanına çağırarak, kısa bir durum değerlendirmesi yapılıyor. Ecevit, ikinci kez veto gerekçeleri Başbakanlığa ulaştıktan sonra Başbakanlık dışında bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli'yi arayarak, makamına davet ediyor ve aynı anda Bulgaristan'da bulunan ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın telefonla bulunmasını istiyor. Ecevit, Bahçeli ve Özkan'ın yaptıkları ilk değerlendirme toplantısında, Başbakan Ecevit, "Bu büyük bir uyumsuzluk. Devlet böyle çalışamaz, hükümet işleri böyle yürümez" biçiminde özetlenebilecek bir yorum getiriyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in "Anayasa Mahkemesi" gibi davrandığının altını çizen Başbakan Ecevit'in görüşüne MHP lideri Devlet Bahçeli de katılıyor. Başbakan, Sezer'in gerekçelerini okuduktan sonra liderler zirvesinin ve Bakanlar Kurulu'nun toplanması gerektiğini ifade ediyor. Bu isteğini ve durumu telefonla görüştüğü Mesut Yılmaz'a da aktardıktan sonra kamuoyuna açıklama yapma gereğini duyuyor. Bahçeli ve Yılmaz'dan onay alarak, daktilosunun başına geçiyor ve Cumhurbaşkanı'nın durumunu değerlendiren açıklamayı yazıyor. Ecevit, yazdığı metni Bahçeli ve Yılmaz'a okuttuktan sonra basının karşısına çıkıyor.

       ***

       Hükümet bundan sonra ne yapacak?

       Başbakan Ecevit'in altını çizdiği, "Devlet krizi" hükümetin istifasını da kapsar mı?
       Bu sorularımıza hükümet çevrelerinden verilen yanıt: "Hayır" yönünde.
       Babakan Ecevit ve ortaklarında istifa eğilimi yok.
       Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması konusu ise bu aşamada gerekli görülmüyor. Bu ve benzeri seçenekler; liderler zirvesi, Bakanlar Kurulu ve çarşamba günü toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'ndan sonra değerlendirilebilir.
       Cumhurbaşkanı Sezer'in dünkü vetosundan sonra hükümet çevrelerine hakim olan görüş, şöyle özetlenebilir:

       "Söz konusu kararnamenin içeriği irticai, bölücü yıkıcı faaliyetlere karışan devlet memurlarıyla ilgilidir. Bu yönde düzenleme yapılması Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiyesidir. Bu konu hemen hemen her MGK toplantısında gündemin ilk sıralarında yer almış ve görüşülmüştür. Doğal olarak çarşamba günü yapılacak MGK toplantısında da gündeme gelmesi veya getirilmesi kuvvetle muhtemeldir. Konu sadece Başbakan'ın veya hükümetin konusu değildir."

       Bu yaklaşımdan ikinci kez veto edilen kanun hükmündeki kararnamenin çarşamba günü MGK'da tartışılabileceği beklentisinin yüksek olacağı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in kararnameyi MGK toplantısından önce geri çevirmiş olmasına rağmen kurulun diğer üyelerince çarşamba günkü toplantıda, yeniden açılması beklentisi yüksek görünüyor.

       ***

       Kararnamenin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından ikinci kez tartışılmaz bir kesin tavırla geri çevrilmesi, Çankaya - Hükümet ilişkilerinin kararnameyi de aşan bir biçimde etkilenmesi olasılığını yükseltiyor.
       Bir diğer beklenti de, kararname ihtiyacını doğuran nedenlerin siyasal açıdan tartışılması ve hükümetin ısrarını kamuoyuna bu yönüyle açıklamaya yönelmesi. Böyle bir durum hukuki tartışmaların da ötesinde Çankaya - Hükümet ilişkilerine siyasal bir gerginlik de yükleyebilir.


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr