Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Kapatılan RP'nin Lideri Necmettin Erbakan'ın, 28 Şubat sürecinde Refahyol hükümeti olarak, komutanları görevden almak istediklerini, ancak, ortağı DYP lideri Tansu Çiller'in, "partime güvenemem" gerekçesiyle, bu öneriyi kabul etmediği yolundaki açıklaması dünkü gazetelerde yer aldı...
       DYP lideri Tansu Çiller'e dün bu konuyu sorduk. Çiller şu karşılığı verdi:
       "Ben Sayın Erbakan'ın böyle bir açıklama yaptığına ihtimal vermiyorum. O nedenle kendisine cevap vermek anlamında konuşmuyorum. Böyle bir açıklama yapıp yapmadığını bilmeden konuşmak istemem. Ama Sayın Erbakan bana böyle bir öneride bulunmadı. Kendisi düşünmüş olsa bile bana ifade etmedi. Olay şöyle oldu: Ben Sayın Erbakan'a istifa etmesini ve benim başbakanlığımda bir DYP hükümeti kurulmasını önerdim. Bu öneriyi uygun buldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'e de çıktım ve aynı öneriyi götürdüm. Sayın Demirel'e, 'Refah Partisi ve kendi partimden yeterli imzayı topladım. Sayın Cumhurbaşkanı ben yıllarca başbakanlık yaptım. Bana 3 ay lazım. Bu 3 ayı verirseniz başbakan olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi yolunda önemli bir aşamayı geçeriz. Amsterdam'dan beklediğimiz kararlar çıktı' dedim. Ayrıca Sayın Demirel ve Erbakan'a kuracağım hükümetle ülkeyi seçime götürmek istediğimi, aksi takdirde ağır bir kriz yaşanacağını da söyledim. Benim önerim ve modelim 3 ay içinde hem Avrupa Birliği'nde aşama kaydetmek hem de ülkeyi seçime götürmekti. Olay budur."
       * * *
       Konuyu bir de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sorduk.
       - Komutanların görevden alınmasına ilişkin Erbakan veya Çiller'den bir öneri geldi mi, böyle bir konu size yansıdı mı?
       Demirel, söze, "böyle bir sorunun bana sorulmaması lazım, Bu sorunun mahutabı değilim" diyerek başladı ve şöyle konuştu :
       - İddia sahibi kişi (Erbakan), 'biz düşündük ama hükümet içinde anlaşamadık, diyor. Üstelik ortağı da böyle bir şey olmadı' diyor. Yani meselenin benim seviyeme çıkarıldığına dönük en küçük bir emare yok. Bu nedenle bu sorunun bana sorulmaması gerekir.
       Demirel'e, " Cumhurbaşkanının imzası olmadan hükümet böyle bir karar alabilir miydi" diye sorduğumuzda da şu karşılığı veriyor:
       - O kararnameyle olur. Onun için de Cumhurbaşkanı'nın imzası elbette şarttır.
       Çiller, "böyle bir öneri konuşulmadı" diyor ama anlaşılıyor ki, Refahyol böyle bir karar vermiş olsa bile Cumhurbaşkanı Demirel'in komutanların görevden alınmasına ilişkin bir kararnameye imza atmasını beklemek de herhalde gerçekçi olmazdı...
       Peki böyle bir düşünce, öneri, tartışma veya eğilimden o dönemin komutanlarının haberi var mı ?
       Dün ulaşabildiğimiz o dönemin komutanlarından böyle bir iddiayı daha önce duyan yok. Komutanlar da Erbakan'ın dünkü açıklamasıyla öğrenmiş durumdalar.
       "Ancak" diyorlar:
       - Çiller, Erbakan'ı doğrulamıyor. Kaldı ki, komutanları 28 Şubat nedeniyle görevden almayı düşünen bir Başbakan'ın öncelikle 28 Şubat kararlarına imza atmaması gerekirdi. O kararların altında Erbakan'ın da Çiller'in de imzası var. Erbakan'ın bugün böyle bir iddia ortaya atması ve o dönemdeki hükümet ortağı tarafından bile doğrulanmaması, saçma bir iddia olduğunu gösteriyor.
       * * *
       Aklından geçirmiş olsa bile Erbakan, komutanları görevden almaya girişebilir miydi?
       Kendini girişebilecek güçte görebilseydi, zaten 28 Şubat'ın altına içerde imza atıp, dışarda karşı çıkmaya çalışmazdı. İstifa etmez, komutanları emekli etmeye çaba gösterirdi.
       Olay bir Erbakan klasiğine benziyor...
       Erbakan'ın anımsadığı bir "temenni" olabilir.
       1974'de, "100 bin tank yapacağız" dediğinde, Başbakan Ecevit'in, "Sayın Erbakan bu nereden çıktı? 100 bin tankı nasıl yapacağız, yapsak bile bu kadar tankı ne yapacağız" diye sorması üzerine, verdiği yanıt gibi:
       - Siyasette temenniye her zaman yer vardır.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr