Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un iki saat baş başa görüşmeleri Ankara kulislerini dalgalandırdı.
Baş başa yapılan görüşmenin içeriğini bilmek mümkün değil. Net olarak bilinen, yemek davetini Başbakan Erdoğan’ın yaptığı. Ancak görüşme sonrasında Başbakanlık tarafından yapılan açıklamadaki ifadelere bakarak bazı çıkarımlar yapabiliriz.
Org. İlker Başbuğ’un, 30 Ağustos’ta emekliye ayrılacak olan Org. Yaşar Büyükanıt’ın yerine Genelkurmay Başkanı olması bekleniyor. Bu, TSK’nın teamüllerine uygun bir beklenti. İki saatlik görüşmenin merak uyandırmasının nedeni de bu...
Bu konudan başlamak üzere baş başa gerçekleşen görüşmeyle ilgili şu çıkarımlar yapılabilir:
Başbuğ dönemi
1- Başbakan Erdoğan’ın, Org. Yaşar Büyükanıt’la değil, yerine gelmesi beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı’yla iki saat görüşmesi, Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’na atanacağının bir işareti sayılabilir.
Nitekim Başbakanlık açıklamasında, “Önümüzdeki dönemde terörle mücadelede öngörülen gelişmeler ve alınacak önlemler değerlendirilmiştir” ifadesinin yer alması, Org. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’na atanarak göreve devam edeceğinin bir göstergesi olarak görülebilir. Eğer böyle olmasaydı, Başbakan Erdoğan, önümüzdeki döneme ilişkin olarak Org. Başbuğ’la değerlendirme yapma ihtiyacı duymayabilirdi.
Spekülasyonların önlenmesi
2- Son dönemde Org. İlker Başbuğ’a yönelik aleyhte bir kampanya yürütülüyor. Org. Başbuğ’un yıpratılmasını amaçlayan çabalar arasında, İlker Paşa’nın Kudüs’te “Ağlama Duvarı” önünde çekilmiş fotoğrafının imalı bir biçimde yayımlanması, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün komutanı ziyaretine ilişkin haberlerin yine aynı imayla manşet olması gösterilebilir.
Anımsanacağı gibi, çok daha sert ve ağır bir kampanya iki yıl önce Org. Yaşar Büyükanıt hakkında da yapılmıştı. Org. Büyükanıt’ı yıpratmaya yönelik bir kampanya birçok spekülasyona neden olmuş, Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nın önü kesilmek istenmişti.
O zaman da Başbakan Erdoğan, Org. Büyükanıt’la, baş başa uzun bir görüşme yapmıştı. Keza dönemin Cumhurbaşkanı Sezer de Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na atanmasına ilişkin kararnameyi YAŞ toplantılarını beklemeden açıklamış ve spekülasyonların önü kesilmişti.
Bu açıdan bakıldığında, Erdoğan-Başbuğ görüşmesinin, bu kez İlker Paşa hakkındaki spekülasyonların kesilmesine yönelik bir yönünün bulunduğu da söylenebilir.
3- Süreç, Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na atanmasını andırıyor. Acaba spekülasyonları tümüyle önlemek ve atamaların yeni komutanın tercihlerine göre belirlenmesini sağlamak için İlker Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı’na atanmasıyla ilgili kararname önceden açıklanır mı diye bir soru da akla geliyor.
İddiaların açıklığa kavuşturulması
4- Baş başa yapılan Erdoğan-Başbuğ görüşmesi, İlker Paşa’yla ilgili olarak yürütülen kampanya çerçevesinde yapılan haberlerin açıklığa kavuşturulmasına da zemin hazırlamış olabilir. İlker Paşa’nın, Başbakan Erdoğan’a, Ağlama Duvarı, Paksüt görüşmesi, Genelkurmay’a ait olduğu öne sürülen (siyasete müdahale öngören) eylem planı gibi konularda açıklayıcı bilgiler vermiş olması ihtimal dahilindedir.
Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, terörle mücadele dışında, “Son günlerde gündeme gelen bazı konular ele alınarak değerlendirilmiştir” ifadesinin yer alması bu ihtimali güçlendiren bir unsur olarak görülebilir. Nitekim, Org. Başbuğ, dün meslektaşlarımızın sorularını yanıtlarken, görsel ve yazılı basının, bazı bilgileri doğruluğunu, yanlışlığını araştırmadan haberleştirmesinden duyduğu rahatsızlığı ifade etti.
Sonuç olarak, Erdoğan-Başbuğ görüşmesinin, TSK’daki görev değişikliklerinin, normal bir seyir izleyeceği ve teamüllere uygun şekilde yürüyeceğini gösterdiği söylenebilir.
