Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Şam Zirvesi'nde ulaşılan sonuçlardan memnun görünüyor.
Gül'ün memnuniyeti nereden kaynaklanıyor?
Yakın kurmaylarına göre memnuniyetin nedenleri şöyle:
1- Şam bildirisinde Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda yedi ülke güvence vermiş oldu.
2- Bildiriye de yansıdığı gibi Irak topraklarının terör örgütlerince kullanılmasına karşı ortak tavır alınması kararlaştırıldı.
3- Bölge ülkeleri zirvelerin sürdürülmesi kararına vardı.
Şam bildirisine yansıyan bu kararların Ankara açısından anlamı ise yine Gül ve kurmaylarının yaptığı ortak değerlendirmeye göre şöyle özetleniyor:
1- Türkiye, Kuzey Irak'ta PKK - KADEK tehdidine karşı yedi ülkeyi aynı noktada topladı.
2- Irak'ın parçalanması olasılığına karşı özellikle İran ve Suriye ile aynı çizgi tutturuldu.
3- ABD'ye karşı bölge ülkelerinin ağırlık koyması sağlandı ve oluşturulan zemin Türkiye'nin hareket alanını genişletti.
Gül'ün memnuniyet nedenlerinden birini de Türkiye'nin asker gönderme konusundaki konumu oluşturuyor.
7 Ekim tezkeresinin çıkmasıyla, TBMM'den yetki alan hükümetin, ABD ve bölge ülkelerine karşı elinin güçlü olduğu Gül'ün kurmayları tarafından vurgulanıyor.
7 Ekim tezkeresiyle ulaşılan konumun 1 Mart tezkeresi öncesi ve sonrasına göre daha elverişli olduğunu değerlendiren aynı kurmaylara göre, Türkiye, bir tehdit altında kalır veya ulusal çıkarları için zorunluluk doğarsa asker gönderme yetkisini kullanabilecek durumda.
Asker talebinde bulunan ancak tezkere çıktıktan sonra frene basan ABD'nin Türkiye'ye dönük bir eleştiri de bulunma olasılığı ortadan kalktı. Bundan sonrası Washington'un sorunu.
Yine Gül'ün kurmaylarına göre asker gönderme konusunda Ankara'nın bir aciliyeti yok. Her geçen gün, Ankara'nın öngörüleri doğrulanıyor. Bu süreç Washington'un Ankara'yı göz ardı etmeden karar alması gerektiğini ortaya koyuyor.
Dışişleri Bakanı Gül ve yakın kurmayları, tabloyu böyle görüyor.