Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırgızistan ziyareti sırasında da meslektaşlarımızın sorusu üzerine Kürt sorunuyla ilgili açıklamalarını sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Gül, “iyi şeyler” olacağından söz etmiş, “tarihi bir fırsat yakalandığı” ve bunun kaçırılmaması gerektiği üzerinde durmuştu.
Gül’ün bu açıklamaları sonrasında konu gündemin üst sırasına oturmuş ve tartışma başlamıştı.
Cumhurbaşkanı, Kırgızistan ziyaretinde bir uyarıda da bulundu. Bu konuda zaman yitirilmemesi gerektiğini söyledi.

‘Problem büyür’
Gül’ün bu konudaki değerlendirmesi şöyleydi:
“Ne kadar vakit geçirilirse, o kadar çok problem üstüne problem yüklenir. Herkese görev düşer. Medyaya, aydınlara, bilim adamlarına görev düşer. Tabii ki, iktidar başta olmak üzere siyasi partilerin liderlerine görevler düşer. Gördüğüm kadarıyla Türkiye böyle bir çalışma ortamı içinde.”

Kim çalışıyor?
Cumhurbaşkanı Gül’ün, gördüğü çalışma ortamından memnun olduğu anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı, “iyi şeyler” olacak dediği günden bu yana yapılan tartışmalar biliniyor ama çalışmaları hakkında bir bilgi yok.
Örneğin, hükümet bir çalışma yürütüyor mu veya iktidar partisi AKP’nin bir çalışması var mı?
Bunu bilmiyoruz.
Ancak, CHP’nin ve MHP’nin tavrını biliyoruz. CHP lideri Baykal, Türkiye’yi ayrıştırıcı çalışmaların içinde olmayacaklarını, bunun parçası ve destekçisi konumuna gelmeyeceklerini ifade etti. MHP lideri Bahçeli ise Gül’ün açıklamaları dahil, bu tür yaklaşımları “ihanet” olarak niteledi ve konuyu kendisi açısından kapattı.
DTP de dün açıklama yaparak, çalışma içinde olduğunu duyurdu. DTP’den Hasip Kaplan, yeni bir anayasa taslağı hazırladıklarını, yakında açıklayacaklarını ve neler talep ettiklerinin bu taslakta görüleceğini ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Abdullah Öcalan da İmralı’da avukatları aracılığıyla bir çalışma yürüttüğünü, bir yol haritası hazırladığını, ağustos ayında açıklayacağını ilân etti.
Bilinen çalışmalar bunlar.

Gül de çalışıyor mu?
Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda herkesin elini taşın altına koymasını ve çalışmasını istiyor. Zaman yitirilmesine karşı.
Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, devletin başı olarak Gül’ün de bir çalışma yürütüp yürütmediği merak konusu. Acaba Cumhurbaşkanı sıfatıyla geliştirdiği bir formül var mı? İktidarıyla, muhalefetiyle, siyasi partilerle bir “liderler zirvesi” düşünüyor mu?
Böyle önemli bir konuda, en azından yürütme organının da başı olarak hükümete tavsiyeleri oldu mu veya olacak mı? Yoksa sadece temennide mi bulunuyor?

Verdiği ipuçları
Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda somut öneriler gündeme getirmedi. Belki kapalı kapılar ardında yürütülmesi gereken konular olarak görüyor. Kamuoyuyla paylaşmayı erken ve sakıncalı buluyor.
Ancak Kırgızistan yolundaki açıklamalarında bazı ipuçları bulmak mümkün. Örneğin, DTP’nin de katkıda bulunması gerektiğini söylüyor. Türkiye’nin bu konuyu olgunluk içinde halletmesini istiyor. “Terör örgütüyle pazarlık falan olmaz” diyor.
“Türkiye’nin demokratik standartlarını yükselterek halledeceğiz” diyor. Türkiye’nin milli bünyesini daha güçlendirecek, milletimizin birliğini, beraberliğini muhafaza edecek şekilde herkesin kendi yurduna, kendi vatanına aidiyetini çok daha artıracak şekilde işleri halletmek gerektiğinden söz ediyor.
Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri, yine de “bir bildiği mi var?” veya “neyi bekliyor?” sorularını ortadan kaldırmıyor.