Yön "Gül'ün adı" üzerinde yorumlar yapılırken, bir tesadüfe değinildi:Abdullah Gül'ün doğum tarihi 29 Ekim'di. Cumhuriyet Bayramı'nda doğan Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı akşamında kesinleşmişti.Gazeteciler AKP grup salonunun önünde, ancak bir kişinin geçebileceği genişlikte bir koridor oluşturarak beklemeye başladılar.Koridora ilk takılan, adı son ana kadar cumhurbaşkanı adayı olarak geçen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül oldu.Gazeteciler:- Sayın Bakan sizi kutlayalım mı, diye sordular.Gönül:- Hayırdır, ne kutlaması, diye yanıt verdi.- Başbakan adaylığınızı bildirdi mi?- Hayır. Benim bir şeyden haberim yok, sizin gibi bekliyorum.Gönül, koridoru geçip salona girdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin dünkü grup toplantısına gelmeden önce cumhurbaşkanlığı adayının Abdullah Gül olduğu haberi geldi. Gazeteciler arasında kulaktan kulağa "Aday Gül'müş, kesinleşmiş" duyumu aktarıldı. Cumhurbaşkanı adayı belliydi ama Erdoğan resmen açıklamadıkça, kesinlik kazanmış sayılmayacaktı.Erdoğan ise, bir saati bulan konuşmasının son 2-3 dakikasına kadar bir türlü Abdullah Gül'ün adaylığını açıklamadı. Zaman zaman Gül'ü tarif etti. O anlarda AKP grubu ve izleyiciler ayağa kalkıp tempo tuttular, dakikalarca Gül'ü alkışladılar. Ancak, Erdoğan henüz isim telaffuz etmediği için Gül yerinden kalkıp tezahürata teşekkür edemedi. Başbakan söylemeden üzerine alınmak istemedi.Gül'ün adının açıklanması, hıncahınç dolu salonda bekleyenler için giderek bir Çin işkencesine dönüşmüştü. "Açıkla artık açıkla" serzenişleri arasında, nihayet Erdoğan, "Abdullah Gül" dedi ve salon yeniden ayağa fırlayıp tezahürata başladı. Genç bir milletvekili bir kedi çevikliğiyle herkesten önce Gül'ün üzerine fırlayıp ilk kutlayan oldu... Çin işkencesi Erdoğan, adaylığını son ana kadar cebinde tuttu, diyebiliriz. Adaylığıyla ilgili kırılma noktasının 18 Nisan 2007'de yapılan MKYK toplantısı olduğunu söyleyebiliriz. Bu toplantıda MKYK üyelerinin yüzde 79'a yakınının "Partinin başında kal, Çankaya'ya çıkma" mesajı vermeleri, Erdoğan'ı etkileyen önemli bir faktördü. Adaylığı üzerinde oluşan gerginlikle, parti eğiliminin bu yönde çıkması birleşince, Başbakan, diğer seçeneklere yöneldi. Bu kararda 14 Nisan mitinginin, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının da payı olduğu söylenebilir.AKP kulislerine göre Başbakan, MKYK toplantısından sonra, "düşük profilli bir aday" formülü üzerinde durmaya başladı. Bu noktadan sonra Milli Savunma Bakanı Gönül ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın ismi ön plana çıktı. Gül'ün adı Tam bu sırada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı ziyaret etti. Arınç'ın, "Erdoğan ve Gül dışında biri aday olursa ben de olurum" dediği biliniyor. Gül-Arınç görüşmesinde, TBMM Başkanı'nın aynı yaklaşımı sergilediği belirtiliyor. Gül'ün adaylığının, Arınç görüşmesinden sonra güçlendiği de gelen haberler arasında.Erdoğan'ın, 23 Nisan'da Arınç'ı ziyaretinde, "düşük profilli aday" formülünü gündeme getirdiği, Gönül'ün adaylığından söz ettiği öne sürülüyor. Ancak Arınç'ın, Başbakan'a, "Siz veya Gül olmalı, dördüncü ismi gruptan geçirmekte zorlanırsınız" mesajı verdiği ve etkili olduğu kaydediliyor.Erdoğan'ın, grubunun "Ya siz ya Gül" formülünde ısrarlı olacağını gözlediği ve bunun üzerine Arınç'tan sonra görüştüğü Gül'e adaylık önerdiği belirtiliyor. Gül'ün adaylığı 23 Nisan akşamı saat 21.30-22.00 sıralarında, açıklanmadan 12 saat önce kesinleşiyor. fbila@milliyet.com.tr Arınç'ı ziyaret
