Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mayıs ayı içindeki terör eylemlerini anımsayalım: 4 Mayıs: Tunceli’de silahlı saldırı, 1 astsubay, 2 er şehit,
9 Mayıs: Tunceli’de silahlı saldırı, 1 onbaşı şehit,
17 Mayıs: Amanos-Hatay’da silahlı saldırı, 3 subay şehit,
17 Mayıs: Hakkâri’de silahlı saldırı, 1 uzman çavuş şehit,
19 Mayıs: Hakkâri’de mayınlı saldırı, 1 onbaşı şehit,
23 Mayıs: Lice’de yaşları 18 ila 65 yaş arasında değişen 10 köylünün kaçırılması,
25 Mayıs: Pınarbaşı-Kayseri’de, polis merkezine canlı bomba saldırısı, polis memuru şehit 16 yaralı.
Mayıs ayı boyunca PKK, terör eylemlerini sürdürdü ve giderek şiddetini artıracak eylem girişimlerinde bulundu.
Kayseri-Pınarbaşı’nda dün gerçekleşen canlı bomba eyleminin de gösterdiği gibi PKK, kentlerde de eylemlerini tırmandırıyor.

Hem terör hem müzakere
PKK terör eylemlerini sürdürürken, siyaset alanında BDP, bir yandan İmralı’da Öcalan’la görüşmek için girişimde bulunuyor diğer yandan da hükümetle müzakere talep ediyor.
İmralı ve Kandil’e bakmadan karar alamayan BDP’nin, “hem terör hem müzakere” anlayışıyla sonuç almayı beklemesi gerçekçi değil. Şehit cenazeleri gelirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, BDP’yle müzakere başlatması mümkün değil.

Kapı hâlâ açık
Başbakan Erdoğan, Pakistan-Kazakistan gezisinde bu konudaki sorularımızı yanıtlarken, BDP’ye kapıyı tümüyle kapatmamaya özen gösterdi. “Bir iplikle bağlı olsa bile, şart ne getirir bilemem, kestirip atmak gereksiz, samimi olurlarsa konuşulur” diyerek, kapıyı açık tuttu.
Erdoğan’ın bu açıklamaları üzerine BDP, “müzakereye” hazır olduğunu duyursa da, bu, Başbakan Erdoğan açısından görüşmelere başlanması için yeterli değil.

Erdoğan’ın çizdiği çerçeve
Başbakan Erdoğan, Pakistan-Kazakistan gezisinde de daha önce çizdiği çerçeveyi sık sık vurguladı:
“Terör örgütüyle mücadele, siyasi uzantısıyla müzakere.”
Erdoğan, hâlâ bu noktada olduğunu belirterek, PKK-BDP cephesinin, “hem terör hem müzakere yaparım” anlayışı sürdükçe, BDP’yle oturup konuşmanın söz konusu olamayacağı mesajını verdi.
Bu bağlamda, Başbakan Erdoğan’ın beklentisi, BDP’nin, İmralı ve Kandil’den bağımsız bir tutum alabilmesi; teröre karşı durması ve sorunun çözümü konusunda bağımsız irade gösterebilmesi.

İmralı yolu kapalı
Erdoğan’ın, BDP’nin Öcalan’la görüşme talebine olumlu yanıt vermelerinin mümkün olmadığını söylemesi de hem çizdiği çerçeveye hem de bu beklentisine dayanıyor.
Erdoğan’ın sözlerinden de açıkça anlaşıldığı gibi İmralı yolu kapalı. Başbakan, Oslo sürecinden sonra yeniden İmralı veya doğrudan PKK’yla müzakere yolunu açmamaya kararlı görünüyor.
BDP ile müzakere ise, PKK’nın silah bırakması, Kandil’deki terör örgütü yöneticilerinin başka bir ülkeye gönderilmesi gibi daha büyük bir projenin bir parçası gibi görünüyor. Hükümet açısından böyle bir sürecin başlaması da BDP’nin İmralı ve Kandil’in talimatlarını yerine getiren bir parti olmaktan çıkmasına bağlanmış izlenimini doğuruyor.

Terör hedef büyütürken
Kayseri’de dünkü canlı bomba eyleminin asıl hedefinin Ankara’da bir devlet dairesi olduğu yolunda haberler basına yansıdı. Polisin bomba yüklü ikinci bir aracı aradığı da gelen haberler arasındaydı.
Baharla birlikte terör eylemlerini yeniden tırmandıran PKK’nın, canlı bomba eylemleriyle daha büyük hedeflere yöneldiği bir ortamda, BDP’nin terörü arkasına alıp, “müzakereye oturalım” demesinin Ankara’da hiçbir karşılığı yok.