Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

301. maddeden yargılanmasıyla ilgili haberlerle onu daha yakından tanımaya başladık.Menfur suikasta kurban gittikten sonra da zor bir çocukluk ve gençlik geçirdiğini, yetimhanede büyüdüğünü, gençlik yıllarında solcu olduğunu, bu yüzden okuldan atıldığını, çavuş yerine er çıkartıldığını, Ermeni çocukların barındığı yetimhanede yöneticilik yaptığını öğrendik...Hrant Dink'in de geçtiği anlaşılan 1970'li yılların solculuğunda; insanın, ırkının, soyunun sopunun, dininin, mezhebinin, cinsiyetinin siyasal tutumu ve mücadelesi açısından bir önemi yoktu. İnsan, hangi ırktan veya dinden olursa olsun en yüce değerdi. Eşitlik, özgürlük, insanca yaşama hakkı, hakça bölüşüm önemliydi. Mücadelenin esasını bu değerler oluştururdu. Tutum buna göre alınırdı.Günümüzde ne sağ böyle ne sol...O dönemin sol öğretisinde yetiştiği anlaşılan Hrant Dink, daha çok bir cemaat gazetesi olduğu anlaşılan Agos'un genel yayın yönetmeni ve yazarı olduğu için, Ermeni olduğu için alçak bir suikasta kurban edildi.Hrant Dink'in son dönem belirgin özelliği Ermeni olması, Agos'u çıkarması ve Türklerin 1915'te "Ermeni soykırımı" yaptıklarına inanmasıydı. Dink, bu görüşünü açıklıyor ve savunuyordu. Kendini "Ermeni milliyetçisi" olarak tanımlamıyor, "ırkçı olmadığını, ırkçılığın en büyük suç olduğuna inandığını" da her fırsatta söylüyordu.Hrant Dink, katıldığı televizyon programlarında düşünce özgürlüğünü savunuyordu. İfade özgürlüğüne, "Ermeni soykırımı olmamıştır" demeyi suç sayan bir yasa çıkarmış olan Fransa'yı protesto edecek kadar inanıyordu.Dink, Türkiye'nin tezlerine karşı olduğu gibi Ermeni diasporasına da karşı tutumlar alıyordu. Türkiye ile Ermenistan arasında diyalog kurulmasına çaba gösteriyordu. Ermeni diasporasını takıntılı ve sert buluyordu.Türkiye'de Türklerle birlikte yaşamaktan memnun ve mutluydu. Ta ki, fikirleri nedeniyle "güvercin tedirginliği"nde yaşamaya itilinceye dek... Hrant Dink'i tanımazdım. Kurucusu olduğu Agos gazetesinin genel yayın yönetmeni ve yazarı olduğunu, katıldığı televizyon programlarından öğrendim. Hrant Dink öldürüldü. Öldüreni ve öldürtenleri lanetliyoruz. Her suikast gibi bu eylemi yapan ve yaptıranların da alçakça, aşağılık bir iş yaptıklarını haykırıyoruz.Hrant Dink'in katledilmesinden sonra toplumun ve medyanın gösterdiği ortak tepki, Türkiye'de halkın giderek daha bilinçli bir tutum içine girdiğini gösteriyor. Türk halkı hiçbir zaman bu provokasyonlara kapılmadı, sürüklenmedi, birbirine düşmedi... Bu en büyük kazancımız, en büyük güvencemizdir.Şimdi hep birlikte yanıtını bulmamız gereken soru, Hrant Dink'i kimlerin öldürttüğüdür. Dink'in öldürülmesinden kimlerin çıkarı olduğunu bulmaktır. Bu tip siyasi cinayetlerde asıl neden ve sorumlular genellikle "görünen gerçeğin" uzağında, daha derinlerde gizlidirler.Bu nedenle hemen göze sokulan "neden"ler kuşkuyla karşılanmalı, olayın derinlerine inilmelidir.Daha önce işlenen siyasi cinayetlerde orta yerde duran gerekçelerin çoğu doğru çıkmadı. Bu unutulmamalıdır. Kimin çıkarı var? Dün geç saatlerde Dink'in katil zanlısı yakalandı. Yakalanan kişinin 17 yaşında ve Trabzon doğumlu olduğu belirtildi. Zanlının yaşı ve Trabzon bağlantısı, Trabzon'da işlenen rahip cinayetini anımsatıyor. Kesin bir kanaate varmadan önce soruşturmanın ulaşacağı boyutları beklemek gerekiyor. Hrant Dink'in ailesine, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. fbila@milliyet.com.tr Yakalanan zanlı