Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Başbakan Bülent Ecevit'le, grup toplantısında yaptığı konuşmadan sonra görüşme olanağı bulduk.
       Başbakan'a, "Bu durum bir hükümet sorununa dönüşübilir mi?" şeklindeki sorumuzu ise, "Hükümetten bir şikayetim yok" biçiminde yanıtlamakla yetindi.
       Başbakan Ecevit, her kelimesini özenle seçtiği belli olan grup konuşmasına ilave yapmak istemediğini vurguladı.
       Başbakan Ecevit, dün öğleden sonra da ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ı telefonla arayarak, bugün saat 14.00'te Bahçeli'yle birlikte liderler zirvesine davet etti. Bugün yapılacak zirve, tartışmaları noktalayacak son merci.

       * * *
       BAŞBAKAN Ecevit ve ANAP lideri Yılmaz, son yıllarda en uyumlu çalışan iki lider.
       1995 seçimlerinden sonra ortaya çıkan dağınık Meclis tablosu içinde sorunların aşılması ve uzlaşma kültürünün siyasete yerleşmesinde "Ecevit -Yılmaz ekseni"nin katkısı yadsınamaz.
       Gerek ANAP lideri Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde, gerekse DSP lideri Ecevit'in başbakanlığında iki liderin bu uyumlu ve özenli ilişkisi bozulmadı. Bu ilişki sayesinde de hem hükümetlerin hem de Meclis'in verimli çalışması sağlandı.
       Başbakan Ecevit'in dünkü grup toplantısında yaptığı konuşma bu ilişkiyi bozabilir mi?
       Siyaset kulislerinde yapılan ilk değerlendirme Ecevit'in, "Yılmaz'ın liderliğini sorguladığı ve sert bir açıklama yaptığı" yönündeydi.
       Oysa Ecevit'in sözleri dikkatle okunursa, Başbakan'ın Yılmaz'ın liderliğini sorgulamayı değil, liderliğini teslim ederek onu grubunda daha fazla ağırlık koymaya davet ettiği anlaşılıyor. Ecevit'in her sözcüğünü özenle seçtiği konuşması "Yılmaz'ın partisine hakim bir lider olduğu ve isterse grubuna istediği yönde oy kullandırabileceği, Başbakan olarak beklentisinin bu olduğu" mesajı yüklü.
       Ecevit'in amacı ne olabilir?
       Başbakan'ın da ifade ettiği gibi konuyu hükümet sorununa dönüştürmek, koalisyonu bozmak gibi bir niyet söz konusu değil.
       Açıklamanın asıl hedefinin, Yılmaz'ı ANAP grubu üzerindeki bütün gücünü sonuna kadar kullanmasını sağlayıp, Anayasa değişikliğinde 367 oyu garanti etmek olduğu söylenebilir.
       Bu da gösteriyor ki, Başbakan da henüz 367 oyu garanti görmüyor.
       * * *
       DSP - MHP - ANAP koalisyonu, bütün kritik eşikleri hükümet sorununa dönüştürmeden aşmayı bugüne kadar başardılar.
       Öcalan dosyası, af konusu, Avrupa Birliği gibi önemli virajları alabildiler.
       Bu üç önemli virajda da Başbakan Ecevit'le, ANAP lideri Yılmaz'ın birlikte hareket etmesi MHP lideri Bahçeli'nin ikna edilmesini kolaylaştırdı.
       Bu kez Ecevit ve Bahçeli'nin daha yakın durduğu gözleniyor. Bu durum da Yılmaz'ın esnek davranmasını sağlayabilir.
       Özenle esirgenen "istikrar"ın bozulmaması için Ecevit - Yılmaz ekseninin de korunması gerekir.


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr