Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

23 Nisan 1920 Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başarıya ulaştıran ve Türkiye'yi demokratik, laik cumhuriyete ulaştıran sürecin başlangıcı...Türkiye, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin niteliklerine ne kadar sahip, gösterdiği hedefe ne kadar yakın?Türkiye Cumhuriyeti iki sorun arasında sıkışmış bir görüntü veriyor:1 Laiklik ilkesiyle barışık olmayan akımların siyaset ve bürokrasideki iktidarından kaynaklanan sıkıştırma,2 Tek ulus ve üniter yapı ilkesiyle barışık olmayan ayrılıkçı akımların, terör ve yarattığı siyasallaşma sürecinden kaynaklanan sıkıştırma.Her iki akımın da başından beri üniter ve laik cumhuriyetle sorunlu olduğunu söylemek gerekir. Her iki alandaki görüntü, cumhuriyetin bu niteliklerine karşı verilmiş ideolojik mücadelenin siyasal sonucudur. Bugünkü tabloda cumhuriyet bu nitelikleriyle muhalefet konumundadır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz. TBMM'nin kuruluşunun 86. yılı... Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın eşi Düriye Yılmaz'ın türbanlı görüntüsü "acaba" sorularıyla başlayan "hayret, hüzün, endişe" yüklü yorumlara yol açtı. Ertuğrul Özkök, Hürriyet'te, bu duruma bakıp, "Artık, eşinin başı örtülü erkeklerin devlet hayatında yükselme şansı açık olanlardan daha fazladır" diye yazdı.Artık değil, epeydir öyle...Bakanlar Kurulu üyeleri ile milletvekillerinin eşleriyle toplu bir fotoğrafına bakılsa, bürokraside eşinin başı örtülü olanların neden daha şanslı oldukları çok daha iyi görülür.Bu şansı veren siyasi otoritedir.Bu bir tesadüf değil siyasi tercihtir.İktidarın ideolojisine uygun tercihler yapmasının sonucudur.Bugün, Anayasa uygun olsa sadece eşinin başı örtülü erkeklerin değil, doğrudan başı örtülü kadınların bürokraside şansı açık olanlardan daha fazla olacaktır. Örtülü kadının şansı Bugünkü tartışılan görüntü, çoğunluğun, Türkiye'nin eşlerinin başı örtülü olanlar tarafından yönetilmesini istediği anlamına gelmez. Bu iktidarın tercihidir ama Türkiye'de çoğunluğun tercihi değildir. Nitekim, oy oranları da bunu göstermektedir.TBMM'deki çoğunluğun bu çizgide olması ise seçim sistemi ve Türkiye'nin yaşadığı iki büyük ekonomik krizin sonucudur.Türkiye, ayrılıkçı terör ve onun yarattığı siyasallaşmaya önlem olarak yüzde 10 gibi yüksek bir barajı sürdürmeyi tercih etti. Bunu bir çözüm olarak gördü.Başbakan da Türkiye'de, "Kürt sorunu vardır" diye kabul ve ilan ettiğine göre demek ki bir çözüm olmadı. TBMM'ye yapay bir yansımaya yol açtı. Seçmen tercihiyle orantısız bir güç oluşturdu.Türkiye iki sorun arasında sıkıştı... fbila@milliyet.com.tr Birinden kaçarken