BİNGÖL / MUŞ
Genelkurmay'ın düzenlediği Doğu Anadolu basın turunun ikinci gününde Bingöl ve Muş yöresindeki çalışmaları izledik.
Güvenliğin büyük ölçüde sağlanmasından sonra ön plana çıkan ekonomik ve sosyal sorunların başında, toprağın ve insanın ekonomiye kazandırılması geliyor. Terörün 15 yıl boyunca iki etkisi gözleniyor:
1- Köylüyü niteliksiz ve işsiz bırakmak,
2- Toprağı üretim dışına çıkarmak.
Terör örgütünün baskısı nedeniyle Bingöl'deki dağ köyleri son 2 yıla kadar yaylaya çıkamamış, topraklarını ekip biçememişler. Son 2 yılda terörün etkisini büyük ölçüde yitirmesi sonucunda güvenlik içinde yaylalarına çıkabilmeleri ve topraklarını ekip biçebilmeleri sağlanmış.
Alt rütbede köylüyle iç içe çalışan komutanların, gözlemi de bu yönde. Bu amaçla askeri birliklerin çoğu, köylere destek programı uyguluyor. Sadece erlere değil, köylülere de meslek ve beceri kazandırma kursları iş olanağı ve umudunu artırmış durumda. Ayrıca, güvenli bölgelerde toprağın işlenerek, yeniden ekonomiye katılması köylünün yüzünü güldürmeye başlamış.
Gözlenen bir diğer faaliyet de, çocukları terör örgütüne katılmış ailelerle kurulan diyalog. Askerler, bu diyalog sayesinde söz konusu aileleri çocuklarını ikna ederek teslim olmalarını sağlama konusunda önemli mesafe kat etmiş görünüyorlar. Ekonomik ve sosyal katkı programları, bu aileler için de uygulanıyor.
Askeri birliklerin hem askerlere, hem de köylülere yönelik olarak yürüttükleri okuma - yazma, kalorifer ateşçiliği, oto elektrikçiliği, motor bakım ve onarımcılığı, metal işçiliği, ağaç işçiliği, tesfiyecilik, fotoğrafçılık, terzilik, daktilo gibi meslek edindirme kursları, bir çeşit
"köy enstitüsü" gibi işlev görüyor. Askerler, terhis olduklarında bir meslek edindikleri gibi, birliklerinin bulunduğu yöredeki köylüler de, aynı şekilde nitelik kazanıyorlar.
Doğu Anadolu basın turunda güvenliğin sağlanmasından sonraki faaliyetlerin,
"insana yatırım"da yoğunlaştığını gözlüyoruz.
Askerler, bir anlamda köy enstitüleri gibi çalışıyorlar.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
