Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yarış, ben IMF programını senden daha güzel uygularım üzerine. Liderlerimiz ekonomi yönetimine değil borç yönetimine talipler. En güzel borcu ben öderim, borç çevirmekte üzerime yoktur, propagandasıyla oy istiyorlar. Alternatif bir ekonomi politikası önermeye kimsenin cesareti yok gibi...Arada bir çıkıp kızgın bir ifadelerle "IMFyi kovacağız" diyenler de oluyor ama yerine ne koyacağını söylemiyorlar.Bunun istisnalarından biri İşçi Partisi...İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, alternatif politika öneriyor. Sadece slogan olarak da değil. Somut program öneriyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı konu ama kendi mantığı içinde dünyadan örnekler de vererek diğerlerinden farklı konuşuyor.Örneğin, çoğu siyasetçinin "aman IMF duyar" diye öcü gibi uzak durduğu borç ödeme konusunda radikal bir söylem kullanıyor. Diyor ki: "biz iktidara gelirsek 77 milyar dolara ulaşmış olan iç borçların ödemesini 10 yıla yayacağız." Arkasından da ekliyor, "bundan küçük tasarrufçu olumsuz etkilenmeyecek, 100 milyara kadar alacakları zamanında ödeyeceğiz."İşçi Partisinin bu ayırımı yapması da şu saptamaya dayanıyor:"Türkiyenin iç borcu bin 300 iri kıyım tefeciyedir. Devletin geliri bunların faiz alacaklarını ödemeye yetmiyor."Başka türlü ifade edilse de Türkiyede yıllardır "kamu borçlanma gereği" olarak teknik ve saygın biçimde dile getirilen kısır döngü budur. Radikal bir vergi reformu, vergi ödeme bilinci ve yaptırımı bulunmadığı için on yıllardır Türkiyede devlete kaşıkla borç verip kepçeyle faiz alarak, bankacı ve büyük işadamı, yatırımcı olmak mümkün oldu. Salt bu iş için bankalar kuruldu, bankalar alındı. Dolunca boşaltıldı. Bu çarka çomak sokulduğu gün de kıyamet koptu.Nasıl oluyorsa, ödedikçe artan bir borç yapımız var. İç borç da öyle, dış borç da öyle.Her gün bugün doğan her çocuk bilmem kaç milyar borçla doğuyor türü haberler magazin esprisiyle sunuluyor da, bu kısır döngü nasıl kırılacak, diye kafa yorulmuyor.Vergi ver...Vermem.Neden?Sermaye kaçar...Borçları takside bağlayalım?Olmaz. Bu devirde böyle laf edilir mi?Edilmez mi?Edilmez.Neden?Aman Allah korusun sermaye kaçar vallahi...Nereden buldun, diye sorsak?Sorma...Neden?Nedeni var mı sermaye kaçar, apışır kalırsınız...Şu bankalardan götürülenleri geri alsak?Olmaz.Neden?Sermaye kaçar maazallah...Böylece elimiz, kolumuz bağlı kalıyor. Kutsal sermaye kaçmasın, diye.Aslında kim nereye kaçacaksa kaçsa da, biz de elimizde ne kalıyor, ne kalmıyor, bir anlasak... fbila@milliyet.com.tr Liderlere kulak kabartıyorsunuz en önde gideni de, en arkada kalanı da Kurana el basar gibi, IMF programına el basıyor.