Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yetkilerini seçimlerin 3 Kasım’da yapılmasını sağlayacak şekilde kullanacağı mesajı verdi. Sezer, seçimlerin ertelenmesinin Meclis’in itibarını zedeleyeceğini de ima etti. Sezer’in yaklaşımına Meclis Başkanı Ömer İzgi de katılıyor. İzgi, dünkü söyleşimizde şu değerlendirmeyi yaptı:
- Çok kısa bir süre önce 400’den fazla milletvekilinin oyuyla seçim kararı alınmış. Arkasından seçim bütçesi yasası çıkarılmış. Bunlar ciddi işlerdir. Şimdi listelerde yer alamadıkları gerekçesiyle milletvekillerinin seçimi ertelemeleri elbette Meclis’in itibarını zedeler. Bu bakımdan Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımını ve uyarısını paylaşıyorum.
Küskünler, YTP ve ANAP öncülüğünde gensoru ve Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmak için imza toplamayı sürdürüyorlar. Hafta başında Meclis Başkanlığı’na başvurmaları bekleniyor. Bu arada küskünlerin, YSK’nin Tayyip Erdoğan ve Necmettin Erbakan hakkında verecekleri kararı da bekledikleri söyleniyor. YSK’nin Erdoğan ve Erbakan’ın aday olamayacaklarına karar vermesi halinde AK Parti ve SP’yi de küskünler cephesine katmayı planladıkları gelen haberler arasında.
Küskünlerin Meclis’i toplama, hükümeti düşürme ve seçimi erteleme girişimleri ve muhtemel gelişmeler konusunda Meclis Başkanı Ömer İzgi’yle söyleştik. İzgi, sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Küskünler 110 imzayla Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırırlarsa tavrınız ne olur?
- Çağrı konusunda benim bir takdir yetkim yok. Çağırmak zorundayım. Ancak zamanlama konusunda takdir yetkim var. İçtüzük, bir hafta içinde karara bağlar diyor. Bir haftalık bir değerlendirme sürem var. Örneğin, bana, ayın 16’sı veya 17’sinde başvurur ve 20’sinde Meclis’in toplanmasını isterlerse, ben bunu hemen yapamam. Başvurudan bir veya iki gün sonra Meclis’i toplayamam. Değerlendirmem gerekir.
- Meclis 1 Ekim’de normal olarak açılacak. Bu tarihi beklemeniz söz konusu olur mu?
- O da olabilir. Örneğin 1 Ekim’e çok yakın bir tarihte olağanüstü toplantıya çağırmak söz konusu olursa, zamanlama yetkimi kullanıp 1 Ekim’i beklemeyi de uygun görebilirim. Yapacakları başvuru ve oluşacak koşulları değerlendiririm.
- Küskünlerin başvurusuyla alınacak karar, seçim kararının ertelenmesi şeklinde mi olacak?
- Öyle olması gerekir. Meclis 3 Kasım’da seçim kararı aldı. Bu kararın iptalini isteyen bir önerge vereceklerdir. İptali veya ertelenmesi diyeceklerdir. Yeni bir seçim tarihi belirtmeleri zorunlu değil.

Hükümet düşürülürse...
- Aynı zamanda bir gensoruyla hükümetin düşürülmesinden de söz ediliyor. Hükümet düşerse nasıl bir süreç yaşanır?
- Önce hükümeti düşürürlerse, o zaman Sayın Cumhurbaşkanı devreye girer. Hükümet kurulması için yeni bir görevlendirme yapar. 45 günlük süre işler. Tabii hükümetin düşürüldüğü ve yeni görevlendirmenin yapıldığı tarih önemli. Görevlendirmeyle birlikte 45 günlük süre işleyecektir. Bu sürede güvenoyu alacak bir hükümet kurulmazsa yine seçime gidilir. 45 günlük süre 3 Kasım’ı da kapsayacağı için, eğer seçimi iptal kararı almadan hükümet düşürülürse, yeni hükümet kurulamadığı halde 3 Kasım’da seçim yapılır.

Önce seçim iptal edilirse
- Önce seçimi iptal edip sonra hükümeti düşürürlerse ne olur?
- Seçimi iptal kararı aldırıp sonra hükümeti düşürürlerse, yine Cumhurbaşkanı devreye girecektir ve 45 günlük süre işleyecektir. Bu sürede yeni hükümet kurulamaz veya güvenoyu alamazsa Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı olarak bana danışarak ülkeyi üç ay içinde seçime götürür.

Hükümet düşmeden iptal olursa
- Küskünler sadece seçimi iptal edip hükümeti düşürmezler ve 45 günlük sürenin işlemesine böylece engel olmaya çalışırlarsa ne olur?
- O zaman ancak Sayın Başbakan’ın istifası halinde 45 günlük süreç başlayabilir ve bu süre 55 - 60 güne taşar. Başbakan’ın istifasıyla yine Cumhurbaşkanı devreye girer ve güvenoyu alacak bir hükümet kurulamazsa Anayasa’da belirtilen süre içinde seçime gidilir. Güvensizlik oyuyla düşürülme veya Başbakan’ın istifası halinde belirtilen sürelerde hükümet kurulamaz ve kurulsa bile güvenoyu alınamazsa Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı’na danışarak seçimlerin yenilenmesi kararı alır. Üç ay içinde de seçim yapılır.
- AK Parti lideri Erdoğan ve Erbakan hakkında YSK’nin vereceği karar gelişmeleri nasıl etkiler?
- Sayın Başsavcı Kanadoğlu, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’ndeki davayı esas alarak hareket ediyor. Ben de bu görüşe katılıyorum. Bence Sayın Erdoğan’ın yeniden yargılanması gerekir. 312/2’de yapılan değişiklik yeniden yargılama sebebidir. Eğer YSK, Erdoğan ve Erbakan’ın adaylığını kabul etmezse, küskünler hareketi, AK Parti ve SP’nin desteğiyle güçlenebilir.
İzgi’nin muhtemel gelişmelere ilişkin sorulara, Anayasa ve İçtüzük açısından verdiği yanıtlar böyle.
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan seçimlerin 3 Kasım’da yapılmasını istiyorlar, erteleme kararının Meclis’in itibarını zedeleyeceğini, halkı da inciteceğini düşünüyorlar. Giderek güçlenseler bile küskünlerin işi kolay değil.