Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Işık Koşaner'in, Jandarma Genel Komutanlığı'nı Org. Atilla Işık'a devretmesi nedeniyle düzenlenen töreni izledim.
Komutanlığı devreden Org. Koşaner'in de komutanlığı devralan Org. Işık'ın da konuşmaları, genel olarak TSK'da, özel olarak da jandarma teşkilatındaki bir rahatsızlığı açığa vuran konuşmalardı.
Özenle seçilmiş, üstü kapalı ifadeler kullansalar da her iki komutanın da, "Ergenekon soruşturması"nda ortaya çıkan ilişkiler, iddialar, bazı ağır suçlamalar nedeniyle tüm teşkilatın töhmet altında bırakılmasından rahatsızlık duydukları belliydi.

Koşaner'in vurgusu

Jandarma Genel Komutanlığı'nı devreden ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı dün devralan Org. Işık Koşaner, şöyle dedi:
"Münferit olayların bazı çevrelerce teşkilatın tümüne teşmil edilerek suçlu gibi gösterilmesi ve hayali senaryolar üretilerek kurumun bütünüyle hedef alınması teşkilatımız mensuplarını derinden yaralamaktadır."
Org. Koşaner, "suçun şahsiliği prensibi"ni de anımsatacak bir üslupla, Ergenekon soruşturmasının yansımalarından kurumun yıpratılmaya çalışıldığını, mensuplarının da rencide edildiğini kamuoyuna açıklamış oldu.

Neyi kastetti?

Org. Koşaner, hiç isim ve olay zikretmemiş olsa da kastettiği belliydi.
Ergenekon soruşturmasının eski jandarma komutanları, subayları etrafında gelişmesi ve bazı olayların kurum aleyhine kullanılmasının yarattığı yıpranmanın farkındaydı.
Başta Veli Küçük olmak üzere soruşturma kapsamına alınan emekli subayların Jandarma teşkilatından olması kuşkusuz bir yıpratma yarattı.
Buna, tutuklanan iki emekli orgeneralden biri olan Şener Eruygur'un eski Jandarma Genel Komutanı olmasını da eklersek, Koşaner'in neden rahatsız olduğu daha anlaşılır hale gelir.
Kuşku yok ki, emekli Tuğg. Veli Küçük ve ona bağlı çalışan emekli subaylara yöneltilen iddialar, jandarma bünyesinde olduğu iddia edilen JİTEM'e yöneltilen suçlamalar çok ağır.
Danıştay saldırısı, Cumhuriyet'in bombalanması, bazı faili meçhul cinayetler, yayımlanan telefon konuşmaları Jandarma Genel Komutanlığı açısından kamuoyu nezdinde sıkıntılı bir hava yarattı.
Keza eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur'a ait olduğu basında öne sürülen darbe hazırlıkları, dönemin komutanlarının kendi aralarındaki konuşmaları yansıttığı öne sürülen günlüklerin kamuoyundaki etkisi de aynı yönde oldu.
Bütün bunların dikkate alındığında Org. Koşaner'in dile getirdiği serzenişin iki yönlü mesaj taşıdığı söylenebilir:
Adı geçen emekli generaller ve subaylarla Jandarma Genel Komutanlığı'nın kurumsal bir bağı yoktur. Eğer faaliyetlerinde suç olduğu mahkemece saptanırsa, sorumlulukları kişisel olur. Bu kişisel sorumluluk jandarma teşkilatına mal edilemez.
Org. Koşaner, kurum olarak Ergenekon soruşturması kapsamındaki emekli subaylara sahip çıkmadıklarını, çıkmalarının mümkün olmadığını, suç işlemişlerse ceza almalarının doğal olduğunu, ancak bu olaylar kullanılarak jandarmanın yıpratılmaya çalışılmasından da rahatsız oldukları mesajını vermiş oldu.

Org. Işık'ın bir cümlesi

Jandarma Genel Komutanlığı görevini devralan Org. Atilla Işık'ın da konuşmasının sonunda sarf ettiği bir cümle dikkat çekiciydi.
Org. Işık, konuşmasını bitirirken, "TSK'nın geleneksel emir ve komuta yapısına hiçbir halel getirmeden görev yapacağı"nı vurguladı.
TSK'da emir-komuta yapısında görev yapmak, tartışılmayan doğal bir durum. Buna rağmen Org. Işık'ın böyle bir vurgu yapma ihtiyacı duyması, "bu yapıya uymadan" görev yaptıkları iddia edilenlere eleştirel bir gönderme olduğu izlenimi yarattı.
Darbe günlükleri olduğu iddia edilen metinlerden basına yansıyan Genelkurmay Başkanı'na rağmen darbe hazırlığı iddiaları düşünüldüğünde, Org. Işık'ın gönderme yaptığı adres de anlaşılıyor.