Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de sokak çocukları ve çocukların sokağa düşme riskinin yüksek oluşudur.
Özellikle büyük kent sokaklarında bu gerçek çok net gözlenebilir.
Ankara Emniyet Müdürlüğü bu gerçekten yola çıkarak yeni bir proje başlattı: Karakolspor...
Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, okuldan ayrılmış, okuma şansını veya olanağını kaybetmiş çocuklar için başkentteki karakolların hepsine spor dernekleri kurdurdu. Bu derneklere okulu ve işi olmayan çocukları, gençleri üye yapıyor. Bütün gününü sokaklarda dolaşarak geçirmek yerine çocukları karakolspor derneklerinde spor faaliyetlerine davet ediyor.
Ankara'da 43 karakol var. Bunlardan 32 tanesi spor kulüplerini kurdular, tüzükleri onaylandı ve faaliyete geçtiler.
32 karakolun spor kulübüne ise 4 bin 687 çocuk ve genç üye...
Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, projesini ve amacını şöyle özetliyor:
"Okula gidemeyen, 8 yıllık temel eğitimden sonra asker yaşına kadar sokağa terk edilmiş çocuklarımızın (15 - 22 yaş) karakola gidip gelmeleri temin edilecek, Spor İl Müdürlüğü'yle kurulacak koordine sonucu spor malzemeleri bu gençlere verilecektir. Amaç çocuklarımızı sokaktan kurtarmak, sportif faaliyetlere yönelterek bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlamak ve meslek edinmelerini kolaylaştırmaktır. Zamanlarını kahve köşelerinde, sokakta amaçsız geçirmelerini önlemek, suça karşı bilinçlendirmek, sosyal yaşama kazandırmak, kötü alışkanlıklardan kurtarmaktır."
Projeye Ankara'da çocukların gösterdiği ilgi büyük. Şimdiden bu faaliyete katılanların sayısı 4 bin 687'ye ulaştığına göre, gerekli destek sağlanırsa etkinliği ve kapsamı genişleyebilir.
Çocuklar kadar çocuğunun sokağa mahkum olmasından endişe eden aileler de projeye destek vermeliler...
"Sokak çocukları" Türkiye'nin vicdanları sızlatan, en fazla acı veren sorunlarının başında geliyor.
Karakolspor projesini gereği gibi yürütmek, bütün çocuklara spor malzemesi, ayakkabı, eşofman sağlamak elbette önemli bir mali katkı gerektiriyor. Sadece Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün olanaklarıyla bu gereksinmeleri karşılamak mümkün değil. Sosyal amaçlı bütün sivil toplum kuruluşlarının da bu ve benzeri projelere destek vermeleri gerekiyor.
Kamu kuruluşları da bu tür projelere destek verebilecek olanaklara sahipler.
Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, kendi girişimleriyle 45 ton çay ve şeker sağlamış ve bunları karakollara dağıtmış. Amaç, vatandaşa, "buyurun bir çayımızı için" diyebilmek. Karakola sadece ifade vermeye, tanık olmaya değil, bir bardak çay içmeye uğranabileceğini de kanıtlamaya çalışıyor.
"Buyurun bir çayımızı için" veya "çocuğunuzu spora gönderin" gibi davetlerin karakoldan gelmesi kulağa hoş geliyor.
Hele, "karakol korkusu"nun yerleşip kaldığı, uzak durulması, düşülmemesi gereken bir yer olduğu yargısının güçlü olduğu toplumumuzda, bu iki proje polisin imajını olumlu yönde değiştirebilir.
Tabii, görüntü olarak değil, gerçekten değişerek, değiştirerek...
