Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi, AKP hakkında merakla beklenen kararını dün açıkladı. Yüksek Mahkeme, AKP’yi kapatmadı. Mahkemenin 6 üyesi partinin kapatılması yönünde karar verdi, ancak 7 oya ulaşılamadığı için, AKP’ye kapatma kararı çıkmamış oldu. 4 üyenin Hazine yardımının 1/2 oranında kesilmesi yönünde oy kullandığı, Başkan Haşim Kılıç’ın kapatma talebinin reddedilmesi yönünde oy kullandığı açıklandı.

Üçüncü yol
Karar, siyasi açıdan Anayasa Mahkemesi’nin “üçüncü yolu” uygun gördüğü biçiminde yorumlanabilir. AKP’yi kapatmadı ama mahkeme çoğunluğu, partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği sonucuna vardı.
Bu AKP açısından üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken bir sonuçtur.
Kapatma kararı için aranan en az 7 oyun bulunmamış olmasına dayanarak, iddianameye konu olan eylemlerin “yerinde” olduğu sonucuna varmamalıdır.

AKP’ye ihtar
Nitekim Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kararı açıklarken yaptığı yorumda, sonucun AKP için ciddi bir “ihtar” niteliği taşıdığını vurguladı. Ayrıca, AKP’nin bu karardan alınması gereken dersleri çıkaracağına ilişkin umudunu da ifade etti.
Erdoğan’a düşen sorumluluk
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin ve hükümetin başında görevini sürdürecek.
Başbakan Erdoğan’a düşen görev ve sorumluluk, kararın mesajını doğru okuması ve önümüzdeki dönemde gereğini yapmasıdır.
Kuşkusuz bunların başında, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerinden biri olan laiklik konusunda izlediği politikayı gözden geçirmek olmalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin türban serbestliği için yapılan anayasa değişiklerini iptal etmesi ve 6 üyenin partinin kapatılması yönünde oy kullanmasından çıkan sonuç budur.
AKP ile siyasi akrabalığı bulunan ve daha önce kapatılan partilerin, “din üzerinden siyaset” anlayışının da terk edilmesi gerektiği ortaya çıkan bir başka sonuçtur. AKP, bu yönde ısrar etmemeli ve dini siyaset alanı olmaktan çıkaran yeni bir anlayışa yönelmelidir.

Yeni liderlik anlayışı
Başbakan Erdoğan, karar sonrasında yeni bir liderlik anlayışına yönelirse, bu Türkiye’yi rahatlatır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilmesi teklif edilemez temel ilkeleriyle belirlenmiş olan rejimi içtenlikle benimsemiş bir liderlik anlayışı, siyaset alanında uzlaşma olanaklarını genişletecektir. Erdoğan’ın 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrasında yaptığı, tüm toplumu kucaklayacağı ve uzlaşmayla hareket edeceğine ilişkin söylemini yaşama geçirmesi de ciddi bir beklenti olacaktır.

AB açısından etkisi
AKP’nin kapatılmamış olması, Türkiye-AB ilişkileri bakımından olumlu etkiler yaratacaktır. Yargılama sürecinde AB’den ve AB üyesi ülkelerden gelen mesajlar kapatma kararının ilişkileri olumsuz yönde etkileyeceğine vurgu yapıyordu. Bu durumda, AB’den Türkiye aleyhine gelebilecek kararlar için bir gerekçe kalmamıştır.

Büyükanıt’ın tutumu
Anayasa Mahkemesi’nin kararını açıklamasının ardından bir saat sonra KKTC Silahlı Kuvvetler Günü nedeniyle verilen resepsiyonda Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’la birlikteydik. Org. Büyükanıt, “Gelmeden önce soru soracağınızı biliyordum. Onun için düşündüm” diyerek konuya girdi. “Anayasa Mahkemesi’nin kararını nasıl karşılıyorsunuz?” sorusu beklediği bir soruydu. Genelkurmay Başkanı, soruyu soruyla karşıladı ve “Benden nasıl bir yorum bekliyorsunuz. Benden yorum beklerseniz üzülürüm. Onu merak ediyorum. ‘Bu karar iyidir, bu karar kötüdür.’ Böyle bir şey bekler misiniz? Onu söyleyin bana, ben de cevap vereyim. Bir asker olarak en yüksek mahkemenin kararına nasıl yorum getirebilirim?” diyerek, topu gazetecilere attı. Org. Büyükanıt, laiklik konusunda TSK’nın düşüncesinin, tavrının ve duruşunun belli olduğunu ve bunun değişmeyeceğini söylemekle yetindi.