Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kopenhag zirvesinden sonra Ankara, dün, AB’nin Kıbrıs’la ilgili kararını tanımadığını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs’ın AB’ye alınmasının, 1959 - 60 anlaşmalarına aykırı olduğunu belirtti. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye garantörlük görevi veren bu anlaşmalara aykırı olan Kopenhag kararının Türkiye tarafından hukuki ve siyasi bakımdan kabul edilmediği duyuruldu.
Açıklamanın zamanlaması iki açıdan dikkat çekiyor. Öncelikle söylemek gerekir ki, bu açıklama gecikmiş bir açıklama gibi duruyor. Zirvenin üzerinden beş gün geçtikten sonra Ankara’nın bu itirazı kayda geçirmesi, neden gecikildiği sorusunu akla getiriyor. İkincisi, açıklamanın dün Çankaya Köşkü’nde Kıbrıs zirvesinin toplanmasından hemen önce yapılması dikkat çekici. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın katıldığı zirveden sonra bu açıklamanın yapılması bir zorlamaya dayandığı izlenimi vereceği için, önce yapılmasının uygun görüldüğü anlaşılıyor.
Zirveden bu yana geçen beş gün içinde Türkiye ve KKTC’de kafaları karıştıracak bir hava yaratılmıştı. Özellikle KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a yönelik ağır eleştiri, baskı, hatta hakarete varan yayın ve yorumlar dikkat çekiciydi. Bu süre içinde Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın, "gaf" sayılabilecek açıklamaları da Ankara’nın Kıbrıs konusunda tutumuna ilişkin kuşkular yaratmıştı.
Dışişleri Bakanlığı’nın gecikmeli açıklaması bu kuşkuları dağıttı.
Yapılan açıklama ile Ankara, Kıbrıs konusunda daha önce izlediği politika ile uyumlu olduğunu gösterdi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’a sahip çıktı. İleride yapılacak müzakerelerde hukuken öne sürebileceği itirazlara zemin hazırlamış oldu.
Kopenhag zirvesi sırasında ve sonrasında, soruna Türk tarafından çok Rum tarafı açısından yaklaşan ve "ver - kurtul", "bu fırsatı kaçırma" fikrini işleyen yayın ve yorum kampanyasına Ankara’da kafa karıştıran açıklamalar eklenince, Türkiye’nin eli çok zayıflamış görünüyordu.
Ancak, Dışişleri’nin dünkü açıklaması ve Çankaya Köşkü’nde yapılan zirveyle Ankara, net bir pozisyon aldı.
Bu pozisyon özetlenirse:
Ankara, AB’nin Kıbrıs’la ilgili kararını tanımadığını kayda geçirdi. Kıbrıs’ta ortaklık devletine açık olduğunu ve bu bağlamda Türk tarafının Annan planını müzakereye hazır olduğunu duyurdu. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ın planının müzakeresine Türk tarafının evet dediğini De Soto’ya ilettiğini, ancak, Rum tarafından teyit alınamadığını, dolayısıyla müzakereye kapalı tarafın Türk tarafı olmadığını ilan etmiş oldu.
Ankara, dünkü açıklamasıyla, ortaklık devletine açık, Annan planını görüşmeye hazır, ancak, oldu - bittiye kapalı olduğunu, hukuki ve siyasi gerekçeleriyle kayda geçirdi.