Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara'nın yaptığı "son dakika" atağı, AB organlarında ele alınacak. Önerinin hedefi 14 Aralık AB zirvesi. Ankara bu zirvede yeni önerinin yaratacağı havayla Türkiye'ye kesilen "8 başlıkta dondurma" cezasının hafifletilmesini, mümkünse kaldırılmasını sağlamaya çalışıyor. AB'nin, "Ek Protokol'ü uygula, limanları aç" talebine, Türkiye'nin "Bir limanı Rumlara koşulsuz açabiliriz. Ercan Havaalanı'na uçuş başlarsa, bir havaalanı da açarız" önerisiyle verdiği karşılık, Rum yönetimi tarafından peşinen "kabul edilemez" ilan edildi. Türkiye, "KKTC"ye uygulanan izolasyon kaldırılmadan limanları açmayacağını" defalarca açıklamıştı. Türkiye'nin "Bir limanı Rumlara koşulsuz açabiliriz. Ercan Havaalanı'na uçuş başlarsa, bir havaalanı da açarız" önerisini Rum hükümet sözcüsü, "Türk tarafı daha cömert öneriler de yapmıştı, bu onların da gerisinde. Ercan'ın açılması dolaylı tanıma anlamına gelir, öneri kabul edilemez" diyerek, ilk gün geri çevirmiş oldu.Rum yönetiminin bakışı, Ercan Havaalanı'nın uluslararası uçuşlara açılmasının egemenlik haklarına müdahale olacağı şeklinde...Bu uygulamanın KKTC'yi tanımak anlamına geleceğini söyleyen Rum yönetimi, öneriyi tartışmıyor bile... Rumların bakışı Kıbrıs sorunu liman-liman yapılacak bir pazarlıkla, parça parça çözülür mü?CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, bu sorunun "taksit politikası"yla çözülemeyeceğini savunuyor.Öymen, Türkiye'nin haklı konumunda bile durmayı başaramadığı kanısında. Bu görüşünü şu gerekçeye dayandırıyor:"AB Konseyi, 26 Nisan 2004'te Türk tarafına uygulanan ambargonun kaldırılmasına karar verdi. Annan Planı'na evet denildiği için bu kararı aldı. Uygulama konusunda AB Komisyonu'nu görevlendirdi. AB Konseyi'nin kararı Türk tarafına dönük hiçbir şart taşımıyordu. Rumlar bu kararın uygulanmasını engellediler. Şimdi AB ve Rum yönetimi, Türk tarafından yeni irade tavizi istiyor. Bu koşullarda Türkiye'nin liman ve havaalanı önerisinde bulunmasına gerek bile yoktu. Bu tavizkâr bir tutum yansıtıyor. Kıbrıs sorunu böyle taksit taksit çözülmez." Taksitle olur mu? Rumlar başından beri tutumlarını hiç değiştirmiyor. KKTC ve Türk toplumunu tanımıyorlar. Dünyada bütün Kıbrıs'ı temsil ettiklerini vurguluyorlar ve sorunu, "iç işleri"ni ilgilendiren bir sorun gibi sunuyorlar.Rumların bakış açısında ne iki toplum ne iki devlet ne iki demokrasi var.Bu yaklaşım, sorunun "esası"na ilişkin temel bir ayrılık olduğunu gösteriyor.Oysa, "iki toplumlu, iki devletli, iki demokrasili" bir temel esas alınmadıkça Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüme ulaşması olanaksız.Rumların böyle bir temele dayalı iki devletin üzerine kurulacak bir çatı devletle çözüme yanaşma gibi bir niyetleri yok.Bu nedenle liman-liman, mahalle-mahalle yapılacak pazarlıkların, nihai bir çözüme ulaşması mümkün değil. fbila@milliyet.com.tr Tutum farkı