Tartışma, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın davasıyla başladı.Rektörü ziyarete giden YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve rektörlerin bu tavrı, bazı hükümet üyeleri tarafından "yargıyı etkileme, baskı altına alma" olarak değerlendirdi.Keza rektörü hastanede ziyaret eden CHP lideri Deniz Baykal, tutukluluk hali ve süresini eleştiren CHP'li Kemal Anadol ve Haluk Koç'un sözleri de aynı biçimde yorumlandı.Orhan Pamuk davasında, Avrupa Parlamentosu üyelerinin demeçleri "etkileme" olarak değerlendirilmedi, aleyhte gösteri yapanların tutumu "etkileme"ye sokuldu.Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yargının etkilendiğine ilişkin sözlü suç duyurusuna tanık olduk. Başbakan, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un, "Prof. Dr. Yücel Aşkın'a reva görülen muamele ve uzun gözaltı süresini tasvip etmek mümkün değil" sözleriyle Anayasa'nın 138. maddesini çiğneyerek, Anayasa suçu işlediğini söyledi ve savcıları göreve çağırdı.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da ertesi gün Koç'un sözleriyle ilgili inceleme başlattıklarını açıkladı. Son günlerde bir "etkileme" tartışmasıdır sürüyor. Aşkın davasında tutukluluk halinin kaldırılması gerektiğini savunan rektör ve siyasilerin bu söylemlerine karşın, mahkeme böyle bir karar almadı. Tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava normal seyrinde sürüyor.Bu haliyle Aşkın'ı yargılayan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin etkilendiğini söylemek pek mümkün değil...Van'daki durum böyle...Ankara'ya bakarsak: Başbakan'ın, Mustafa Koç'un, "Anayasa suçu işlediği hükmüne varması ve savcıları göreve çağırması"ndan bir gün sonra, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın inceleme başlatması nasıl yorumlanacak?Acaba Erdoğan'ın sözleri, savcıları etkilemeye yönelik bir girişim miydi, yoksa yargıya "talimat" vermek miydi?Anayasa'nın 138. maddesine göre bunun mümkün olmaması gerekiyor:Madde şöyle diyor:"Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz."Acaba savcılar da bu hükme dahil mi? Savcılık etkilendi mi? Koç'un sözlerini, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ni etkileyecek nitelikte gören ve suç sayan Erdoğan, acaba kendi sözleri hakkında ne düşünüyor?Keza Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılması öngörülen Ermeni konferansını durduran mahkeme kararı hakkındaki sözlerini anımsıyor mu? Bu sözlerini yargı açısından nasıl değerlendiriyor?Başbakan'ın göreve çağırdığı savcıların, Aşkın davasıyla ilgili olarak kimler hakkında harekete geçtiğine bakalım:YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç ve onu destekleyen 77 rektör; CHP lideri Deniz Baykal, CHP'li Kemal Anadol ve Haluk Koç, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Koç...Siyasiler, üniversite, sivil toplum kuruluşları; hepsi inceleme altında..."Aşkın" demek "yargıya müdahale"yle eşanlamlı neredeyse..."İfade özgürlüğü" ile "yargıyı etkileme" arasındaki farkı kim tayin edecek?Başbakan mı, yargı mı?Kim kimi etkiliyor, kim kime veya kimlere yargı yoluyla baskı yapıyor?Karar sizin... fbila@milliyet.com.tr Ne düşünüyor?
