Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Başkanı seçilen Barack Obama bugün göreve başlayacak. ABD’nin ilk siyah başkanı, hiçbir şey yapmasa bile bu özelliği nedeniyle tarihe geçecek.
Obama, başkanlık görevini devralmak için beklemek zorunda olduğu süre içinde İsrail, Gazze’yi yerle bir etti. Enkaz altından çıkacakları saymazsak ölü sayısı 1300’ü, yaralı sayası da 6000’i aşmış durumda.

İsrail’in takvimi
İsrail’in Gazze’ye saldırdığı ve ateşkes ilan ettiği günlere bakınca, takvimi Obama’ya göre hazırladığı izlenimi çıkıyor.
İsrail, Bush gitmeden başladığı harekâtı Obama gelmeden tamamlamayı planlamış gibi görünüyor. Obama seçilmiş başkan olarak kenarda beklerken, topal ördek de olsa Bush’un başkanlığının son günlerinde Gazze’ye saldırdı. İşini de Obama göreve başlamadan önce bitirmek istedi. Böylece ABD’nin yeni başkanını sıkıntıya sokmayacak bir takvim uygulamış oldu.
İsrail’in gösterdiği bu özen o kadar net görülüyor ki, buna “tesadüf” demek çok zor.
Eğer İsrail askerleri, bugün akşama kadar büyük ölçüde çekilmiş olurlarsa Obama, “ateşkes” döneminde görevi devralmış olacak ve Gazze’de yaşananlar için “Keşke yaşanmasaydı” diyebilecek. Sonra kendi üslubuna uygun “barış” arayışlarına girişecek.

Görüntüyü kurtarmak
İsrail’in yaptığı takvim, Obama’yı sorumluluktan kurtarmaya yeter mi? İsrail’i durduracak tek güç olan ABD’nin “seçilmiş başkanı” saldırıların devam ettiği üç hafta boyunca ağzını açmadı. Bu “sessizliği”ni Washington’dan “İki ses çıkmaması gerekirdi” diye açıkladı. Bush görevdeyken konuşmasının yanlış olacağı savunmasına sarıldı. Ancak bu yaklaşım, Obama’nın, Gazze katliamını kenardan seyretmesini izah etmekten çok uzaktır.
“Barış, kardeşlik” söylemleriyle iktidara gelen Obama’nın, Gazze’de kan akıtılmasına, masum sivillerin, kadın ve yüzden fazla çocuğun öldürülmesine “sessiz” kalması “protokol” kurallarıyla geçiştirilemez. Kaldı ki, Obama seçildikten sonra başta ekonomi, Irak, Afganistan olmak üzere birçok konuda da konuştu.
Obama, ses vermeli, İsrail’e karşı duruş sergilemeliydi.
Temsil ettiği değerler, yarattığı beklenti bunu gerektiriyordu.
Obama, sessiz kalarak görüntüyü kurtardığını düşünebilir. Ancak, gerçek öyle değil. Obama, İsrail’i “susarak” desteklemiş oldu.

Gül’ün vurgusu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır’ın Şarm el Şeyh kentinde yapılan Gazze zirvesine katıldı.
Gül, Gazze’de yaşananların bir din savaşı olmadığını vurgularken, kalıcı barış için yeni ABD Başkanı Obama’yı işaret etti. ABD’nin yeni başkanından katkı beklediğini belirttikten sonra, bölgede kalıcı barışın, ancak böyle sağlanabileceğine dikkati çekti. Gül, Obama yönetiminin kalıcı barış için yoğun çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, dolaylı ifadelerle de olsa eğer Obama yönetimi bunu yapmazsa, 2 yılda bir bu acıların yeniden tekrarlanabileceğini de söyledi.
Obama şölenlerle Beyaz Saray’a doğru gidiyor. Washington’da ilk şölen Lincoln anıtının önünde yapıldı. Şölene katılan sanatçılardan biri, Obama’nın seçimini, “Bu Amerikan rüyası, Avrupa rüyası, İsrail rüyası, Filistin rüyası” diye, izleyicileri coşturmaya çalıştı.
Gazze’nin haline bakınca “İsrail rüyası” denilebilirdi ama herhalde, “Filistin rüyası” denilemezdi.