Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) türbanla ilgili kararına yönelttiği eleştirilere ilişkin tartışmalar sürüyor. Erdoğan'ın, bu konuda söz söyleme hakkının mahkemede değil din ulemasından olduğunu söylemesine, siyaset ve hukuk dünyasından tepkiler geliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok da, AİHM kararı ve Erdoğan'ın yorumlarıyla başlayan tartışmaları, hukukçu kimliğiyle değerlendirdi.Ok, dün sorularımızı yanıtlarken, Erdoğan'ın ismini zikretmeden şu değerlendirmeyi yaptı:"Bu tartışmaları hukuk bilinci açısından ele almak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olma iddiası var. Hukuk, hukuk bilincinin geliştiği anlayışı ve yapıyı ifade eder. 'Test niteliğinde' Bu anlayış ve yapı içinde politik gücün hukuk bilincine sahip olması, demokratik sistemin ve demokratik toplumun düzenli işleyişi yönünden yaşamsal önem taşır.Üniversitelerde türban yasağı konusunda ulusal yargı kararları ile en son AİHM'nin aldığı karar, bu bilincin test edilmesine imkân verecektir."Ok, kişi ve kurum ismi zikretmiyor ama türban konusunda Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile AİHM kararının, demokratik, laik hukuk devleti ilkeleri açısından, Erdoğan ve hükümet için bir "test" işlevi göreceği mesajını vermiş oluyor. 'Yaşamsal önem taşır' Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, kesinleşmiş mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini, bunun AİHM kararları için de geçerli olduğunu belirtiyor. Ancak, bu eleştiriler yapılırken, anayasal sistemin, uygar yaşamın, demokratik Cumhuriyet'in laik niteliğinin hedef alınmaması gerektiğini vurguluyor. Tam tersine Cumhuriyet'in bu niteliklerinin güçlendirilmesinin hedeflenmesi gerektiğini savunuyor. Ok, bu duyarlılığın özellikle sorumlu mevkilerde bulunanlar tarafından gösterilmesinin görevleri olduğunu belirtiyor.Başsavcı Nuri Ok, demokrasilerin de kendini koruma ve savunma hakkı bulunduğuna işaret ettikten sonra, Anayasa'da bunun olanak ve araçlarının ayrıntılı biçimde gösterildiği üzerinde duruyor. Siyasi partilerin tüzük, program ve eylemlerinin Anayasa ve yasalar açısından izlenmesinin görevleri olduğunu anımsatıyor ve son tartışmalarla ilgili olarak şu bilgiyi veriyor: 'Değerlendiriyoruz' "Ulusal yargı organlarında siyasi İslamın simgesi olarak takıldığı kabul edilen türbana üniversitelerde konulan yasağın insan haklarına ve din özgürlüğüne aykırı olduğu iddiasıyla açılan davanın AİHM tarafından reddedilmesi üzerine başlatılan tartışmalarda, siyasi partilerin kurumsal ve kişisel görüşlerini, öne sürdükleri düşüncelerini ve beyanlarını bu aşamada öncekilerle birlikte değerlendirmiş bulunmaktayız."Başsavcı Ok, soruları yanıtlarken çok dikkatli bir dil kullanıyor, sözcükleri özenle seçiyor. Hukuk çerçevesinin dışına çıkmadan, soyutlama yaparak mesajını veriyor. fbila@milliyet.com.tr Başsavcı Ok çok özenli