Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Viyana'nın amacı nedir?En deneyimli diplomatlarımızdan CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ, Viyana'nın tutumunu, AB içindeki Türkiye karşıtı cephenin bir taktiği olarak yorumluyor.Avusturya'nın öncülüğünü ve sözcülüğünü yaptığı Türkiye karşıtı cephenin izlediği taktikle ilgili olarak yaptığı benzetme de şu:"Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek". Avusturya'nın imtiyazlı ortaklık ısrarı, Avrupa Birliği'ni (AB) kilitlemiş görünüyor. Viyana'nın ısrarı nedeniyle AB, çerçeve belgesine nihai şeklini veremiyor. Avusturya, Türkiye için imtiyazlı ortaklıkta diretirken, Hırvatistan'la müzakerelerin açılmasını da istiyor. Elekdağ'a göre Avusturya'nın bu taktiğinin amacı, Türkiye'nin dikkatini "imtiyazlı ortaklık" konusuna çekmek. AB, imtiyazlı ortaklık öngörüsünün Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğunu biliyor. Ankara, bunun çerçeve belgede telaffuzu halinde masaya oturmayacağını açıklamıştı. Şimdi, Viyana imtiyazlı ortaklıkta son ana kadar ısrar edip Ankara'ya "ölümü gösterecek", son anda da vazgeçerek "sıtmaya razı" edecek. Sıtma, çerçeve belgesindeki ağır ve özel koşullar oluyor.Avusturya bu taktiği başarıya ulaştırırsa, bu arada Hırvatistan'la müzakerenin başlamasını da sağlamaya çalışacak. Elekdağ, Avusturya'nın,Hırvatistan duyarlılığına "din dayanışması" diyor. Amaç başka Şükrü Elekdağ, çerçeve belgesi taslağındaki hükümlerin Türkiye için açıkça telaffuz edilmese bile özünde imtiyazlı ortaklık öngördüğü görüşünde. Çerçeve belgenin taşıdığı koşullar birlikte değerlendirildiğinde ortaya "ikinci sınıf" bir üyelik çıktığını vurguluyor.Bu yargıya varmasının nedenlerini de şöyle açıklıyor:Müzakerenin ucu açık, sonuçları garanti edilmiyor. Serbest dolaşım dahil çeşitli alanlarda kalıcı kısıtlamalar öngörüyor. Üye olmasa bile Türkiye'nin AB yapılarına sıkı sıkıya bağlanması öneriliyor. Kıbrıs'ın tümünü temsilen Güney Kıbrıs'ın tanınmasını, Kıbrıs Türkü'nün azınlık olarak Rumlara teslim edilmesini amaçlayan bir süreç öngörülüyor. İmtiyazlı ortaklık öngörüsü Elekdağ, müzakere çerçeve belgesinin Avrupa Parlamentosu'nun (AP) aldığı Ermeni soykırımı koşulunu, Türkiye'nin kabul etmesini de hüküm altına aldığını vurguluyor. Bu konuda Başbakan Erdoğan'ın eksik bilgilendirildiğine dikkat çekerek, belgenin 8. maddesinin AP kararları ve deklarasyonlarını da Türkiye'nin uyması gereken karar ve belgeler olarak tanımladığını belirtiyor. Bu durumda Türkiye açısından Ermeni soykırımını tanıma gibi bir koşulun da metne girmiş olduğuna işaret ediyor. Soykırım koşul CHP'li Şükrü Elekdağ, AB üyeliğinin Türkiye için doğru ve onurlu bir hedef olduğunu vurguladıktan sonra şu öneriyi yapıyor:Türkiye, bundan sonra AB ile ilişkisini iki düzlemde yürütmelidir. Bunu da AB'ye açıkça söylemelidir.Birinci düzlem, müktesebat ilişkisidir. Türkiye, AB müktesebatını en iyi şekilde uygulamalıdır. Bunu göstermelidir. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi alanlarında en iyisini yapmalıdır.İkinci düzlemde ise Kıbrıs, Ege, Lozan bağlamında azınlıklar gibi konularda tam üyelik sözü almadan müzakere etmeyeceğini açıklamalıdır. AB'ye, Helsinki zirvesinde Türkiye'ye verilen sözün tutulup tutulmayacağını açıkça sormalı ve tutulacağına ilişkin güvence aldıktan sonra bu konularda işbirliğine yönelebileceğini belirtmelidir.AB konusuna başından beri siyasi kimliğinden çok diplomat kimliğiyle yaklaşan Elekdağ'ın önerileri hükümet açısından üzerinde durulmaya değer. fbila@milliyet.com.tr İki düzlem