Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kara Harp Okulu'nun 2006-2007 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde ise Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ konuştu. Org. Başbuğ'un konuşması, bir yandan Org. Büyükanıt'ın yapacağı gibi TSK'ya yöneltilen eleştirilere net yanıtlar içeriyor, bir yandan da "Türkiye Cumhuriyeti'nin bir durum değerlendirmesi" niteliğini taşıyordu. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın, son dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yöneltilen eleştirileri "ağır" bulduğunu ve eleştirilere 2 Ekim'de yapacağı konuşmayla yanıt vereceğini yansıtmıştık. 24 Eylül'de yayımlanan yazımızda, Org. Büyükanıt'ın 2 Ekim'de Harp Akademileri'nde yapacağı konuşma, yanlışlıkla "Harp Okulu'nda" diye yer almıştı. Önce bu yanlışı tekrar düzeltelim. Org. Başbuğ, yaptığı analizle Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kaldığı ve kalacağı sorunları saptarken, TSK'nın "duruşu"nu da kalın çizgilerle ortaya koydu.Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu, temel niteliklerini, Atatürk ilkelerini "Türk devrimi" olarak niteleyen Org. Başbuğ, özellikle laikliğe karşı hareketleri ve irtica tehdidini "devrime direniş" olarak tanımladı.İlker Paşa'nın konuşmasında sık vurguladığı "devrime direniş" kavramı yeni bir ifade. İlker Paşa, aslında bu direnişin cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sürdürüldüğünü belirterek, yeni bir durum olmadığını da kaydetti.Org. Başbuğ'un dikkat çektiği, "Türk devrimine direniş"in bugün ulaştığı boyutlardı. Kara Kuvvetleri Komutanı, direnişin "kayda değer mesafe aldığı" saptamasında bulundu. Devrim ve direniş Org. Başbuğ, isim vermeden TBMM Başkanı Bülent Arınç ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer'e yanıt verdi.İlker Paşa, Anayasa'yı resmen yorumlamaya yetkili tek organ olarak tanımladığı Anayasa Mahkemesi'nin kararları karşısında laiklik kavramının yeniden tartışmaya açılmasını anlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, bir süre önce bu kavramın tartışmaya açılmasını öneren Arınç'a yanıt vermiş oldu.TSK'yı siyasete müdahale etmekle suçlayan Kretschmer'e yanıtı ise cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmanın, Org. Büyükanıt'ın sözleriyle, iç siyasetle ilgili değil, yasalarla TSK'ya verilmiş bir görev olduğunu söyleyerek verdi. İki yanıt Org. Başbuğ, konuşmasının başlarında Atatürk'ün Türk devrimini hangi koşullarda ve nasıl gerçekleştirdiğini anımsattıktan sonra bugüne ve geleceğe dönük önemli bir soru sordu. Org. Başbuğ'un sorusu şuydu:"Bugün içinde bulunduğumuz durum Türk devriminin başlangıç döneminden çok farklı mıdır?"İlker Paşa, yaptığı vurgular ve saptamalarla, aslında bu sorunun yanıtını da "Hayır, çok farklı değildir" biçiminde vermiş oldu. Başbuğ'un konuşması, Atatürk devrimlerine, cumhuriyetin niteliklerine tüm ulus olarak sahip çıkılması gerektiği, bu görevin sadece TSK'nın değil tüm ulusun olduğu mesajlarıyla yüklüydü. Başbuğ, devrimlerin korunması ve ilerletilmesinde, güçlü, entelektüel, ulusalcı sosyoekonomik kadroların bu görevi yerine getirip getirmediklerini sorgulamalarını isteyerek, bir özeleştiri çağrısı da yaptı. Bir soru Org. Başbuğ'un bu analizinin sonunda, bugünkü durumu değerlendirirken Org. Büyükanıt'ın görev-teslim konuşmasına yaptığı gönderme de önemliydi. Org. Başbuğ, Org. Büyükanıt'ın şu sözlerini anımsattı:"Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar hiçbir zaman bu kadar farklı iç ve dış tehditlerle aynı anda karşı karşıya gelmemiştir."İlker Paşa, iç ve dış sorunlar ve tehlikeler karşısında TSK'nın duruşunu sergiledi.2 Ekim'de Harp Akademileri'nde Org. Büyükanıt'ın yapacağı konuşmanın da bu bağlamda önemli mesajlar içereceğini tahmin etmek zor değil. fbila@milliyet.com.tr Büyükanıt'a atıf