Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Kara Harp Okulu'nun 2007-2008 eğitim ve öğretim yılı açılış töreninde, Harbiyelilere ilk dersi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ verdi. Org. Başbuğ'un verdiği ilk ders, iyi hazırlanmış bir dünya, bölge ve Türkiye analizi niteliğindeydi. İlk dersin şifrelerini çözelim. Org. Başbuğ'un mesaj yolladığı adreslerin ilki AKP'ydi. Org. Başbuğ, laiklik ilkesi ve tanımının, son dönemde yeni anayasa tartışmalarına konu edilmesine üstü kapalı gönderme yaparak, AKP'ye "Anayasa'daki laiklik ilkesine ilişkin işlevsel tanımlar tartışma konuları içerisine çekilmemelidir" mesajını yollamış oldu. 1- AKP'ye: Laiklik tartışılamaz Org. Başbuğ'un mesaj gönderdiği ikinci adres ise ABD'ydi. Başbuğ, ABD'ye üç mesaj gönderdi:A- ABD ve Irak, PKK'ya karşı bugüne kadar hiçbir yaptırımda bulunmadı,B- ABD, Türkiye'nin desteğini almayan bir çözümün Irak'ta kalıcı bir çözüm olmayacağını ve PKK'nın Türkiye için hayati bir tehdit oluşturduğunu, zamanın söz söyleme değil, eylem zamanı olduğunu anlamalı ve görmelidir,C- Türkiye'nin bulunulan şartlarda Irak'taki gelişmelere tek başına yön verebilecek güce sahip olmadığı söylenebilirse de, gelişmeleri engelleyebilecek, maliyetlerini artırabilecek bir güce sahip olmadığı söylenemez.Başbuğ, "engelleme ve maliyeti artırma gücü"nden ne kastetti?Belli ki, Kuzey Irak açısından Türkiye'nin gördüğü yaşamsal işlevi anımsatmak istedi. Habur kapısı, Kuzey Irak'ın nefes borusu. Elektriği, gıda maddeleri, ihracatı, ithalatı, kısaca dünyayla bağlantıyı Türkiye sağlıyor. Keza Kuzey Irak'ta istikrar ve güvenlik bağlamında Türkiye'nin ne kadar etkili olabileceğini tahmin etmek de zor değil. Türkiye, Kuzey Irak'ta yaşamı zorlaştırabilecek silahsız ve silahlı güce sahip. 2- ABD'ye: Irak'ta engelleme yaparız Org. Başbuğ'un konuşmasının bir bölümünün adresi de DTP'ydi.Org. Başbuğ, bölücü terör hareketinin temelinde etnik milliyetçilik olduğunu vurguladıktan sonra, "etnik kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulmasının sık sık ve açıkça dile getirilen bir husus" olduğuna dikkat çekti. Başbuğ, bu vurgusuyla, dolaylı olarak, PKK ve siyasi alanda aynı çizgiyi izleyen DTP'nin taleplerinin kabul edilemeyeceği mesajını verdi. Bu taleplerin hedefinin ulus devlet ve üniter devlet yapısını ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.Org. Başbuğ, "Kürtçenin eğitim dili" olarak kullanılması talebini de, "kabul edilemez" olarak niteledi. Başbuğ, bu konuda çerçeveyi şöyle çizdi:"Türkçenin dışında bazı etnik grupların kendi dillerini öğrenmek istemelerini kabul etmek ve bu isteğe saygı göstermek farklı bir durumdur; bu dillerde eğitim ve öğrenim yapılmasını kabul etmek ise çok farklı bir durumu ifade eder. İkincisini ulus devlet anlayışıyla bağdaştırmak mümkün değildir." 3- DTP'ye: Kürtçe eğitim olmaz Org. Başbuğ, konuşmasında Popper, Habermas, Antonio, Fukuyama gibi düşünürlerden alıntılarla, modernizm-postmodernizm karşılaştırması da yaptı. Postmodernist akımların, küreselleşme ve iç etkenler nedeniyle Türkiye'yi de etkilediğini, dinsel ve etnik kimliklere alan açtığını söyledi. Türkiye'de dinsel örgütlenme modelini kullanan bazı cemaatlerin yeni bir kültürel kimliğin oluşumunda etkili olduğunu; etnik kimlikleri öne çıkaran kesimin ise cumhuriyet tarihinde görülmediği kadar siyasallaştığını vurguladı.Modernist yaklaşımdan yana yorum yapan Başbuğ, modernist yaklaşımın gerekli zamanda gerekli önlemi almak olduğunu belirterek, "Önlem, aklın tesadüflere karşı hazırlıklı olmasıdır" dedi ve ekledi:"Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; Atatürk devriminin koruyucusu olan kişi ve kurumlara düşen temel görev, tesadüflere karşı gerekli önlemlerin yerinde ve zamanında alınmasıdır." fbila@milliyet.com.tr 4- Tesadüflere karşı önlem