Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ergenekon soruşturmasının kaynaklarından biri olarak görünen, Tuncay Güney’in 2001 yılında yapıldığı söylenen sorgusu televizyonlarda yayımlandı. Güney, bu ifadelerini “işkence” gördüğü iddiasıyla kabul etmiyor. Ancak, sorgunun rahat bir ortamda, sohbet biçiminde geçtiği de gözleniyor.

Özkök: Bırakalım soruşturmayı yargı yapsın

Ergenekon örgütüyle ilgili ilk saptamaların 2001 yılına ait olduğu bu sorgudan da anlaşılıyor. Ayrıca MİT, bu konuda bir kaset de dahil olmak üzere gelen istihbaratın ve değerlendirmenin 2003 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e iletildiğini açıklamıştı.
MİT’in ciddiye alarak Başbakan’a ve Genelkurmay Başkanı’na 2003 yılında ilettiği Ergenekon örgütüyle ilgili bilgi ve belgeler üzerine yıllarca işlem yapılmamış olması dikkat çekiciydi. Ergenekon soruşturması 2007 yılında başladığına göre, 2003’ten sonra 4 yıl neden soruşturma açılmadı, bir işlem yapılmadı?

‘Yorum yok’
Bu konuyla ilgili olarak dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök’e bazı sorular yönelttim.
MİT tarafından Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın bilgilendirilmiş olmasına karşın neden işlem yapılmadığının tartışıldığını belirterek, “Acaba” diye sordum, “Böyle bir bilgi ve belgenin tarafınıza iletildiğini hatırlıyor musunuz? Eğer hatırlıyorsanız, nasıl bir işlem yaptığınızı söyleyebilir misiniz? Siz, görev yaptığınız dönemde Ergenekon diye bir örgütlenmeden bilgi sahibi oldunuz mu?”
Özkök Paşa, bu sorularıma çok kısa ama anlamlı bir yanıt verdi:
“Sorunuza cevabım ‘yorum yok’tur. Süregiden soruşturmayı bırakalım yargı yapsın. Her konuşma yargıyı şu veya bu istikamette yönlendirir ki, bu etik olarak doğru olmaz. Hukuken de yanlıştır.” Özkök Paşa, darbe günlükleri, Ergenekon soruşturması gibi konularda başından beri bu tutumunu sürdürüyor. Ne evet ne hayır, diyor. Yargı sürecine müdahale sayılabilecek ifadelerden kaçınıyor. Ancak gündeme gelen bazı iddiaları ne doğruluyor ne yalanlıyor.
Bu kez de “Yorum yok” diyerek benzeri bir tutum sergilemiş oldu. Özkök Paşa’nin birçok olayın gerçek yüzünü bildiği açık. Yargı sürecini beklediği de anlaşılıyor. Hatta bir soru üzerine mahkeme gerek görürse tanıklık yapıp yapmayacağını da o aşamada değerlendireceği yönünde mesajlar vermişti.

Büyükanıt gibi
Bir önceki Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın tutumu da farklı değil. Büyükanıt da sürekli yargı sürecinin devam ettiğine dikkat çekiyor. Önceki gün bu konuda soruları yanıtlarken, “Şöyle bir gerçek var tabii, yürümekte olan yasal bir süreç var. Maalesef görüyorum ki, Türkiye’de bu yasal sürece dikkat edilmeden, gazetelerde çarşaf çarşaf bilgiler yer alıyor. Bunlar soruşturmanın gizliliğini ihlaldir” demekle yetindi.
Büyükanıt, bu durumun bilgi kirliliğine de yol açtığını, doğru bir yöntem izlenmediğini de vurguladı. İki eski Genelkurmay Başkanı’nın bu tutumlarını sürdürecekleri anlaşılıyor.

Genelkurmay’ın tavrı
Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ise son gözaltılar üzerine kuvvet komutanlarıyla 6 saatlik bir toplantı yaptıktan sonra Başbakan Erdoğan’la görüştü. Genelkurmay, görüşmenin Ergenekon gözaltılarıyla ilgili olduğunu açıklamakla yetindi.
Genelkurmay’ın haftalık basın toplantısı, sıcak gelişmelerin yaşandığı geçen hafta iptal edilmişti. Bu hafta ise yapıldı. Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, bu konudaki soruları yanıtlarken, anayasa ihlalinden söz etti. Tuğg. Gürak, soruşturmanın gizli yürütülmesi, Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü, masuniyet karinesi, adil yargılama hakkı gibi hukuk ilkelerinin ihlal edildiğini belirtti. Bu durumun devlete büyük zararlar verdiğini vurguladı.
Tuğg. Gürak’ın bu sözlerinde, soruşturmada hukuk usullerine uyulmadığı ve bundan sadece kişilerin değil kurumların da zarar gördüğü eleştirisi vardı.