Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Silvan saldırısı İmralı-PKK-DTK-BDP cephesindeki ilişkiler konusunda yeni soru işaretlerine yol açtı. Bu cephede söylenenlerle yapılanların birbirini tutmaması, “cepheyi kim yönetiyor” sorusunu gündeme getirdi. Öcalan’ın açıklamalarına karşın Silvan saldırısı “iyi terörist, kötü terörist” oyunu mu oynanıyor, sorusunu akıllara takılı bıraktı.

Çelişkiler
Silvan saldırısı öncesindeki havaya bakınca birçok çelişki görülüyor. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Öcalan’ın yaptığı açıklamayla Silvan saldırısının çelişmesi.
Öcalan, seçim sürecinde eylemsizlik kararı aldırmış, bu kararı desteklemiş, seçimler sonrasına tarih vermiş ve bu tarihi de 15 Temmuz’a kadar erteletmişti.
Avukatları aracılığıyla verdiği son mesaj eylemsizlik için verilen son tarih olan 15 Temmuz’un hükmü kalmadığı yönündeydi. Öcalan, “barış konseyi” kurulması konusunda devlette anlaşmaya varıldığını; 15 Temmuz’un kalktığını, BDP’li milletvekillerinin koşullarını görüşerek Meclis’te yemin edebileceklerini açıklamıştı.
İmralı’dan bir önceki açıklamasında da olumlu mesajlar yansımıştı.
Öcalan’ın bu mesajlarına karşın PKK yavaş yavaş terör eylemlerini tırmandırdı. İki astsubayı sokakta arkalarından vurarak öldürdü. İki asker ve bir sivili kaçırdı. Silvan olayından önceki bir ay içinde toplam 10 asker ve polis şehit oldu.
Öcalan’ın son açıklamasından kısa süre sonra da Silvan’da 13 askerin şehit olduğu saldırı yapıldı.
Silvan saldırısından sonra İmralı’dan açıklama gelmediği için ortada çok ciddi bir çelişki, çok ciddi bir ayrılık olup olmadığı tam anlamıyla ortaya çıkmadı.

BDP’nin durumu
Silvan saldırısı BDP’nin söylemiyle de çelişkili bir tablo yarattı. BDP seçim sonrasında AKP ve CHP ile teması çok önemseyen bir dil kullandı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başlattığı süreçte AKP yetkilileriyle bir araya geldi. Bir uzlaşmaya varılamasa bile görüşmenin çok önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu duyurdu.
“Yüz yüze görüşmek, oturup konuşmak bile başarıdır; konuşmak sataşmaktan iyidir” yorumlarıyla memnuniyetini ifade etti. Bu temaslar sırasında da yeni anayasadan neler beklediklerini kamuoyuna açıkladı.
BDP böyle bir söylem içindeyken, Silvan saldırısı, Ankara’da oluşan havayı altüst etti.

Özerklik ilanı
BDP henüz yeni anayasadan ve partiler arası temastan umudunu kesmemişken, Silvan saldırısıyla aynı gün Demokratik Toplum Kongresi (DTK) özerklik ilan etti.
Bu ilandan sonra “Bu özerklik ilanı değildir, talebidir” diyen de oldu, “Artık talep etmiyoruz, yapıyoruz; siz tanırsınız veya tanımazsınız” diyen BDP’liler de oldu.

Doludizgin bir gidiş
PKK cephesi doludizgin gidiyor. Süreçti, görüşmeydi, temastı, mesajdı aldırmadan bildiği yolda bildiğini okumayı sürdürüyor.
Terörse terör, siyasetse siyaset, özerklik ilanıysa özerklik ilânı...
Bu tırmanan terörü, özerlik ilanını, bu doludizgin gidişi “barış içinde birlikte yaşama, bütünleşme isteği, gönüllü birliktelik yolu” diye okumak mümkün değil.