Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Sayıştay Başkanı "Prof. Dr. Kamil Mutluer" ve "Genel Sekreter Hasan Baş" bir yandan günlerdir süren yangınla uğraşırken, bir yandan da yasal bir düzenleme yapılması için çaba gösteriyorlar.
       Sayıştay, yasasının gereği olarak bütün kamu kurumlarının belgelerini on yıl süreyle saklıyor. Bu yükümlülük hem fiziki koşullar, hem de güvenlik koşulları açısından sürekli sorun yaratıyor. Milyonlarca evrakı on yıl süreyle saklamak, çok büyük arşiv yerlerine gereksinim gösterdiği gibi evrakın güvenlik içinde tutulması da giderek zorlaşıyor.
       Bu nedenle Sayıştay Başkanı Mutluer ve Genel sekreter Baş'ın talebi şu:
       "Eğer Yetki Yasası uygunsa kanun hükmünde kararname ile değilse bir yasa değişikliği ile evrakın saklanması, sorumluluğunun evrakın ait olduğu kuruma verilmesi. Sayıştay'ın incelemesi ve gerekli gördüğü evrakı almasından sonra kalan evrakın kurumunca saklanması. Eğer bu mümkün olmazsa Sayıştay'ın saklama yükümlülüğünün 10 yıldan, 5 yıla indirilmesi."
       Bu talep Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a iletilmiş durumda. Eğer bu yönde bir düzenleme yapılırsa Türkiye'nin bütün sarf ve gelir evrakının bir arşivde saklanmasının doğuracağı risk ortadan kaldırılmış olacak. Dolayısıyla Sayıştay'da yaşandığı gibi bir yangın bütün evrakı tehdit etmeyecek. Evrak ve sorumluluk kamu kurumlarına dağıtılmış olacak.
       Sayıştay'ın beklentisi, bu taleplerinin hükümet ve Meclis tarafından desteklenerek gerekli değişikliğin yapılması.
       * * *
       YANGINA ve yanan evraka gelince...
       Yanan evrak 1994, 1995, 1996 ve kısmen de 1997 ve 1998 yıllarına ait kamu kurumlarının sarf evrakı. Ancak yanan evrakın envanteri yangın tam bitmediği için henüz çıkarılmadı. Yangından sonra çıkarılacak ve hangi kurumların, hangi evrakının yandığı ortaya çıkacak. Bu belli olmadan varsayımlar ve kuşkular üzerine kurulu haberlerin gerçeği yansıtması mümkün değil. Şu veya bu dairenin, şu veya bu otoyol yapımının evrakı yandı, diyebilmek envanter çıkarılmadan anlaşılmayacağı için bu yöndeki haberler Sayıştay yönetimi tarafından "spekülasyon" olarak nitelendiriliyor. Sayıştay yönetiminin bu konuda verdiği bilgi şu:
       "Araştırma yapılmadan evrakın ne olduğunu tam bilemeyiz. Yanan evrak İstanbul Defterdarlığı'nın da olabilir, Genç Kaymakamlığı'nın da, DSİ 5. Bölge Müdürlüğü'nün de olabilir, 2. Ordu'nun da. Bu ancak inceleme sonucunda ortaya çıkar."
       Sayıştay yönetimi yanan evrakla ilgili olarak çok kaygılı değil. Nedeni, arşivdeki evrakın, incelenmiş evrak olması. İnceleme sonucunda Sayıştay denetçilerinin mevzuata aykırı olduğu konusunda kuşku duydukları ve "ilişikli evrak" diye tanımladıkları evrak zaten rapor eklerinde veya denetçilerin odalarında bulunuyor. Yasalara aykırı bulunmayan evrak ise arşive gidiyor. Bu nedenle yanan evrakın büyük ölçüde ilişiksiz evrak olduğu kanaati hakim.
       * * *
       YANGININ nedeni henüz tam anlaşılmış değil. Sayıştay Başkanlığı kendi personeli açısından bir idari soruşturma başlatmış durumda. Ancak dikkati çeken bir durum, evrak arşivinin yeni binanın inşaatı henüz tamamlanmadan binaya taşınmış olması. Arşiv taşındıktan sonra da inşaatın devam etmesi. Sayıştay arşivi, büyük ölçüde 1995 - 1996 yıllarında henüz bitmemiş olan binaya taşınmış. Taşınmadan önce Bayındırlık Bakanlığı'ndan "taşınabilir" yönünde bir yazı da alınmış. Erken taşınma, evrakın ve inşaatın güvenliği bakımından bir yanlış karar olabilir. Taşınmanın "Vecdi Gönül"ün Sayıştay Başkanı olduğu dönemde başladığı gelen bilgiler arasında.
       Peki taşınma için neden bu kadar acele edilmiş olabilir?
       Bu soruya verilen yanıt da dikkat çekici. Ankara'da kurumlar birbirlerinin yeni binalarını alabilme yarışı içinde oluyorlar çoğu zaman. İnşaatı süren Sayıştay binasını almak isteyen kamu kurumları olduğu da biliniyor. Örneğin Yargıtay'ın, Başbakanlığın, askerlerin de yeni binaya talip oldukları kulislerde dile getiriliyor ve bu tahmin dillendiriliyor:
       "Sayıştay binası başka bir kuruma tahsis edilmesin diye arşivini önceden taşımış olabilir."
       Vecdi Gönül ise dünkü görüşmemizde erken taşınmanın gerekçelerini şöyle sıraladı:
       "Sayıştay'ın Eskişehir yolundaki arşiv hangarları birkaç yıl önce yine yanmıştı. Orası perişan haldeydi. Yeni bina yapıldıkça peyderpey, devraldık. MKA'ya çelik raflar ve raylı vagonlar yaptırdık. Yeni binanın bodrumları bitince arşivi yavaş yavaş taşımaya başladık. Daha güvenliydi. Ayrıca, binamızı da istiyorlardı. Başta Başbakanlık olmak üzere bazı kurumlar, Sayıştay'ın yeni binasına talipti. Sayıştay'ın ihtiyacı çok daha büyüktü. Bu nedenle bir an önce taşınmak istedik. Türkiye'nin bütçesi, milyon liralardan, katrilyon liralara geldi ama Sayıştay'a sağlanan arşiv olanakları artırılmadı."
       * * *
       YANGININ nedeni konusunda da tartışma sürüyor. Sayıştaş Başkanlığı'na gelen ihbar ve bilgiler, müteahhitin henüz işlerini bitirip binadan çıkmadığı ve bir kaynak çalışması yürüttüğü yönünde. Yangının bu kaynak çalışmasından çıkmış olabileceği üzerinde duruluyor, ancak, müteahhit firma "Haşemoğlu" bu iddiayı kabul etmiyor.
       Yapılacak inceleme birçok noktayı yakında aydınlatacak.


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr