Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Medyadan yükselen alkış sesleri dindikten sonra sakin bir şekilde irdelenmesi gerekiyor.Avrupa Birliği açısından baktığınızda perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.Kopenhag siyasi kriterlerini bir günde yerine getiren Ankaraya yine alkış tutulmuştu ama taleplerin sonu gelmedi. Kopenhag kriterleri yetmez, şu Kıbrıs işini de çözelim diyeceklerdi, dediler.Nasıl çözelim, deyince de Annan planı ortaya çıktı.Plana Türkiyeden alkış tutulmasının nedeni, "bu işi de çözersek ABye gireriz" beklentisi...Oysa, AB sözcüleri, Kıbrısı çözseniz de, çözmeseniz de biz Güney Kıbrısı alacağız diye aylardır söylüyorlar. Tavırları, "işinize gelirse" diye özetlenebilir.Kıbrıs Planına gelince...Ankaranın olumlu bulabildiği tek yön, Türk tarafına da egemenlik hakkının tanınmış olması. İki devletin varlığının nihayet kabul edilmiş olması.Ancak, diğer hususlar Türk tarafının alkışlarla kabulleneceği hükümler değil.Annanın sunduğu plan dün Ankarada enine boyuna masaya yatırıldı. Ortaya çıkan sonuç şu:"Ortada sevindirik olacak bir plan yok."Nedenlerine gelince...Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Dışişleri yetkileriyle planı görüşen Başbakan Ecevitin yeni hükümetin dikkat etmesi gerektiğini vurguladığı saptamaları şöyle:"Türk tarafından çok ağır bir toprak ödünü isteniyor. Buna, evet, demek mümkün değil. Rumların Kuzeye dönmelerine olanak sağlayan düzenleme büyük sorunlar yaratacaktır. Geçişkenliği kullanarak Rumların yeniden Kuzeye yerleşmeleri bir süre sonra Kıbrıs Barış Harekatı öncesi sorunların doğmasına neden olur. Türklerin güvenliğini ortadan kaldırır ve Adada Türk varlığı silinebilir. Türk askerinin sağladığı güvenlik de bu belgeyle yok ediliyor."Tabii, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın ne diyeceği çok önemli. Başbakan Ecevit Denktaşla telefonla konuştuğunu ve aynı kaygıları Denktaşın da paylaştığını belirtti. Ömrünü bu davaya vermiş biri olarak Denktaşın hasta yatağında olduğu bir dönemde bu planın ortaya çıkarılması üzerinde de durmak gerekir. Denktaşın rahatsızlığının yanı sıra Ankaranın hükümetsiz bir dönemde olduğu da unutulmamalı...Kopenhag zirvesine bir aydan kısa bir süre kala Kıbrısın masaya getirilmesi de yine zamanlama açısından Ankarayı sıkıştıran bir davranış biçimi.Kıbrısı verdikten sonra da, "uygulamayı görelim" yanıtı almamız büyük olasılıktır.Sevindirik olmak için çok erken... fbila@milliyet.com.tr BM Genel Sekreteri Kofi Annanın ortaya çıkardığı Kıbrıs planı, öyle hemen üzerine atlanacak bir belge değil.