Hikmet BİLA
FIRTINA gibi bir haftayı geride bıraktık. Refah'ın kapatılması ve Susurluk Raporu'nun şok dalgaları yayılırken, önemli olan, bilinmeyeni ortaya çıkarmaktı. Milliyet'in gazetecilik anlayışında 'perde' yoktur. Perdeler kaldırılır, arkasında ne var ne yoksa ortaya dökülür. Son bir hafta içindeki manşetlerimiz bunun en açık kanıtı. Ankara Büromuz, rakipleri adeta silindir gibi ezip geçti.
Fikret Bila, gündem yaratan manşetlere peş peşe imza attı. Erbakan'ın liderlere gösterdiği "Çevik Bir imzalı belge" ve Genelkurmay'ın böyle bir belgenin olmadığını bildiren açıklaması Milliyet'te manşetti. Diğer gazeteler ve bazı televizyon kanalları, ancak üç gün sonra bu haberin peşine takılabildiler.
"Refah'ı yıkan iptal" başlığıyla sunduğumuz 103. madde bir anda gündemi değiştirdi. Refah'tan sonra DYP'nin de kapatılabileceği haberini veren manşetimiz (bazı meslektaşlarımızın kıskançlık gösterilerine rağmen) büyük bir tartışmaya yol açtı. Ardından, Susurluk Raporu'nun gizli kalan bir köşesini açığa çıkardık.
"Apo operasyonu örtülüden" manşetiyle bir gerçeği daha aydınlattık. Mehmet Ağar'ın "Filitle mi temizleseydik" sözlerini yakalayıp haberleştiren de Milliyet oldu.
Tolga Şardan, Apo harekatının içyüzünü bütün ayrıntılarıyla yazdı.
Abdullah Karakuş, tartaklanma pahasına, RP Genel Merkezi'nden mal kaçırılışını görüntülemeyi başaran tek foto muhabiri oldu.
Dünya dış politika yazarlarının duayeni
Sami Kohen'in, alttan alta süren Türk - Yunan anlaşmazlığına yeni bir boyut getiren haberi dünkü manşetimizdi. Kohen, Türkiye'de boy hedefi olan ve Türk basınından sürekli kaçan Yunan Dışişleri Bakanı Pangalos'u konuşturdu. Pangalos'un "Lahey'e gelin" sözlerine Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit bugünkü Milliyet'te cevap veriyor: "Siz Ankara'ya buyurun."
Milliyet'in bir haftalık sayılarını yanyana koyup bakınız, bir tarih yazıldığını göreceksiniz. Fazla söze ne gerek var.
İyi haftalar dileğiyle...
Yazara Email H.Bila@milliyet.com.tr
