Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Başbakan Bülent Ecevit, dün sabah önemli bir evrak imzaladı. Bürokrasi diliyle özel bir "onay" verdi.
       Onay belgesinin içeriği şu:
       "Büyük ölçekli yolsuzluk iddialarıyla ilgili araştırmalarda ilgili kurumlar arasındaki koordinasyonun sağlanması ve korunması gerekmektedir.
       Bu nedenle, büyük ölçekli yolsuzlukların mali açıdan araştırılması için bir maliye müfettişinin başkanlığında; iki maliye müfettişi, iki mülkiye müfettişi ve bir Mali Suçları Araştırma Kurumu uzmanından oluşan soruşturma komisyonu kurulması uygun görülmüştür."
       Başbakan Ecevit'in imzasını taşıyan bu belge, son zamanlarda gündeme oturan banka boşaltma, rüşvet iddiaları başta olmak üzere bütün konu ve dosyaları "özel bir yetki" ile soruşturacak, yeni bir teftiş heyetinin oluşturulması anlamına geliyor.
       En yetkin denetim elemanlarının görev alacağı bu heyet bütün "büyük yolsuzluk" iddialarını tam yetki ile soruşturacak. Heyet doğrudan Başbakan'a bağlı olarak görev yapacak.
       Ecevit böyle bir süper teftiş komisyonuna neden gereksinim duydu?
       Bu sorunun yanıtı büyük ölçüde denetim kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği ve yetki kargaşasında yatıyor.
       Süper soruşturma komisyonu siyasi ve idari baskı ve telkinlerden korunabilmek amacıyla oluşturuluyor.
       * * *
       BATIK bankalarla ilgili araştırmalar ise Bankacılık Üst Kurulu tarafından sürdürülüyor.
       Kurul Başkanı Zekeriya Temizel'in başlattığı "temizlik" operasyonu, Egebank'ın yanı sıra, devralınan diğer bankalar için de aynen geçerli. 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suçlarla Mücadele Kanunu'nun verdiği özel yetkilerle yapılan inceleme ve araştırmalar, batık diğer bankaların kredi işlemleri, para trafiği mercek altına alınmış durumda. "Çete yasası" olarak bilinen 4422 sayılı yasa çerçevesinde yapılan incelemelerin sonucunda hazırlanan raporlar, bu bankaların da boşaltılıp boşaltılmadığını ortaya koyacak.
       Bir başka deyişle Egebank olayının arkası gelecek...
       * * *
       TÜRKİYE'de denetim elemanlığı "kariyer" mesleklerdendir. Denetim elemanları, mesleğe başladıkları günden itibaren özel bir eğitime tabi tutulur ve yeterlilik sınavıyla mesleğe kabul edilirler.
       Nitelikli elemanlardan oluşan ve asırlık geleneklere sahip denetim kurumlarının bağımsız ve gölgesiz biçimde çalışacakları ortamı yaratmak, siyasi otoritenin görevidir.
       Sorun denetimde değil, denetim sonucu ortaya çıkan raporların gereğinin yerine getirilmemesindedir.
       Başbakan Ecevit bu gerçeğin farkında görünüyor.
       Yeni bir teftiş heyeti oluşturmasındaki amacın da böyle bir ortamın sağlanması olduğu anlaşılıyor.
       Hükümet yakaladığı çorap söküğündeki ipliği çekmeye devam etmeli...


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr