Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rum lider Papadopulos'un, bu ziyareti bahane ederek Straw'la görüşmeyeceğini açıklaması etkili olmadı. Straw'un ziyaretinden sonra görüştüğümüz KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, şu değerlendirmeyi yaptı:"Rumların çıkardığı gürültü olmasa Sayın Straw'un beni ziyareti olağan sayılacaktı. Ama Rumların tutumu yüzünden bu ziyaret olağandışıymış gibi algılandı. Tabii ki Straw'un, KKTC'de cumhurbaşkanlığı makamına yaptığı ziyareti bu açıdan önemsiyorum. Rumların çözüm karşıtı tutumlarını bu ziyaret de bir anlamda ortaya koymuş oldu." İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı, Rumların muhalefetine karşın, makamında ziyaret etmesi, Türk tarafına moral verdi. Talat, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün açıkladığı eylem planının, Türk tarafının çözümü istediğinin kanıtlarından biri olduğunu vurgulayarak, Birleşmiş Milletler'den (BM) ve Avrupa Birliği'nden (AB) destek beklediklerini de belirtti. Straw'un ziyaretinde de Türk tarafının bu adımının destek göreceği izlenimi edindiğini kaydeden Talat, şöyle konuştu:"Rumlar hiçbir şeye yanaşmıyorlar. Çünkü Kıbrıs Türk'üne hiçbir hak vermek istemiyorlar. Dünya artık Rumların bu tutumunu görmeli. Kıbrıs'la ilgili uluslararası kuruluşlar ve devletler de Rumlara 'Artık yeter' demeli. Bu denilmedikçe Rumların tutumlarını değiştirmeleri mümkün görünmüyor. Papadopulos yönetiminin katı tavrı ortada. Bu anlayış değişmedikçe Rum tarafından bir adım veya çözüme katkı beklemek mümkün değil. Ne Annan Planı'nı canlandırmayı istiyorlar ne yeni bir açılım getiriyorlar. Çözümden kaçıyorlar." 'Artık yeter' Straw'la görüşmesinden sonra yaptığı değerlendirmede Talat, AB müktesebatının KKTC'ye uygulanmasına Rumların engel oluşturduğuna işaret etti ve şu değerlendirmede bulundu:"Straw, Kıbrıs'ın bir bütün olarak AB üyesi olduğunu, müktesebatın kuzeyde de uygulanmasını istediklerini belirtiyor. Biz de müktesebatın KKTC uygulanmasını istiyoruz elbette. Ama bunun için Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması lazım. Çözüme yanaşmayan kimler? Rumlar. Dolayısıyla çözüme varmadan müktesebat uygulamasına geçmek de mümkün olmuyor. Sorun çözülse o zaman AB üyesi yeni Kıbrıs Cumhuriyeti olacak ve adanın tümünü kapsayacak. İşte bu noktada Rum engelinin aşılması gerekiyor. Rumlar çözümü reddettiği için adanın tamamında AB müktesebatı uygulanamıyor. Sorun ve sorunun kaynağı açıkça görülüyor. Dünyanın da bunu görmesi ve Rumlara, 'Artık yeter' demesi şart."Talat, limanların ve havaalanlarının açılmasının Türkiye'nin yükümlülüğü olduğunu savunanlara da şu karşılığı veriyor:"Yükümlülük sadece Türkiye'ye ait değil. Rum yönetiminin de AB'nin de yükümlülükleri var. Hiç onlardan söz eden yok. Yükümlülüklerin karşılıklı olarak yerine getirilmesi esastır. Bu nedenle Türk tarafının geliştirdiği ve Sayın Gül'ün açıkladığı kısıtlamaların tümünün aynı anda karşılıklı olarak kaldırılması en iyi çözümdür." fbila@milliyet.com.tr 'Engel Rumlar'