Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk havacılığı, dünya havacılığıyla hemen hemen aynı yaşta olmasına karşın, yatırım yapmakta çok geç kaldığımız alanların başında gelir.
Wright kardeşlerin, uçağı icat etmelerinden sadece 5 yıl sonra 1908’de Osmanlı, ilk uçak filosuna sahip olmuştur. Türk Hava Kuvvetleri de kuruluş tarihi olarak 1911’i kabul eder. Bu tarihlerin de gösterdiği gibi Türk havacılığı, havacılık tarihiyle yaşıttır.
Büyük Önder Atatürk’ün uzgörüsüyle Türk Hava Kurumu (THK) da 1925 yılında kurulmuştur.
Genç cumhuriyet bununla da yetinmemiş, dünyada uçak üreten nadir ülkeler arasına girmeyi de başarmış. Hem özel sektör olarak hem de Türk Hava Kurumu olarak...
THK’nın 1925’te kurulmasından sonra Almanlarla ortak olarak 1928 yılında Kayseri ve Eskişehir’de uçak üretimine başlıyor genç Türkiye Cumhuriyeti. 1941’de Ankara’da farika kuruyor ve 1942’de üretime geçiyor.

Kapatılan fabrika açılıyor
Dün Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin konuğuydum. Rektör Prof. Dr. Ünsal Ban ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Önder Efe, üniversiteyi gezdirdiler.

THK Üniversitesi’yle atılan temel

Kampüsün ortasında yer alan Ankara Uçak Fabrikası yeniden açılıyor. Metruk haldeki fabrika binası, üniversitenin uçak üretimi projesi için yenileniyor, canlandırılıyor.
Prof. Dr. Ban, yapacaklarını anlatırken fabrikanın 1946’da kapatılmasından duyduğu üzüntüyü de yansıtıyor:
“Bu fabrika, 1941 yılında kurulmuş. Ve bugün bile yapılması zor bir işi başarmış. Tam 15 farklı tipte uçak üretmiş. Bu fabrikada farklı tiplerde 350 civarında uçak üretilmiş, büyük çoğunluğu Türk Hava Kuvvetleri’ne verilmiş. Bir kısmı da Danimarka ve Hollanda’ya ihraç edilmiş. Bu da gösteriyor ki, Türkiye uçak sanayinde dünyada öncü olabilecek bir altyapıya sahipmiş. Maalesef bu fabrika, 1946’da Marshall yardımının başladığı yılda kapatılmış. Türkiye’de havacılık sanayinin gelişmemiş olmasının en önemli nedenlerinden biri Türkiye’de, THK’nın ve özel sektörün uçak fabrikalarının kapatılmasıdır. Biz, şimdi üniversitemiz bünyesinde uçak fabrikasını yeniden açıyoruz ve uçak üretimine de başlıyoruz.”

Sağlam bir temel
THK Üniversitesi, Türkuşu’nun sağlam temelleri üzerinde yükseliyor.
THK Genel Başkanı Osman Yıldırım’ın öncülüğüyle kurulan ve Prof. Dr. Ban ve yardımcılarının gayretiyle hızla yükselen üniversite, 70 uçaklık bir filoya sahip. Ayrıca hangarları, simülatörleri, laboratuvarları, bakım ve onarım tesisleriyle, kendine ait pistiyle havacılık alanında güçlü bir eğitim üssü oluşturuyor. Prof. Dr. Ban, üniversitenin amacını, “Fiziksel altyapı, ileri teknoloji ve bilimsel buluşlarla dünyanın en iyi havacılık ve uzay bilimleri üniversitesi olmak” biçiminde özetliyor.

İlgi büyük
THK Üniversitesi, ilk kez geçen yıl öğrenci kabul etmesine karşın en çok tercih edilen üniversitelerden biri oluyor. Üniversitenin ilk öğrencileri, üniversite giriş sınavında ilk yüzde 1’e girmeyi başarmış öğrenciler arasında yer alıyor. 100’ü pilotaj bölümünde olmak üzere toplam 250 öğrencisi var THK Üniversitesi’nin. Bu yıl öğrenci sayısı, yeni fakültelerle birlikte artacak.
Ankara Hava Ulaştırma, Mühendislik, İşletme, Havacılık ve Uzay Bilimleri fakülteleri de bu yıl öğrenci almaya başlayacaklar.
THK Üniversitesi, New York’taki havacılık üniversitesi Vaughn College’le eğitim işbirliği anlaşması yapmış durumda. Türk ve ABD’li öğrenciler, her iki ülkede dönüşümlü olarak öğrenim görecekler.
Üniversite, THK’nın kuruluşunun 100. yılı olan 2025’e kadar kendi uçağını ve uydusunu üreten, kendi fırlatma tesisine sahip, astronot ve dünyanın en iyi pilotlarını yetiştiren bir sektör öncüsü olmak istiyor.

İstikbal göklerdedir
Üniversitenin bir özelliği de THK gibi bağışlarla yaşayan bir kuruluşa dayanması. Bu özelliğini öğrenimine de aktarmayı, öğrencilerinin büyük çoğunluğunu burslu okutmayı hedefliyor.
THK Üniversitesi, “İstikbal göklerdedir” diyerek geleceği işaret eden Atatürk’e yakışan sağlam bir temel olarak her yönden desteklenmesi gereken bir üniversite.