Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 81. yıldönümü nedeniyle Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün Gazi Orduevi'nde verdiği resepsiyon, her zaman olduğu gibi gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajların verilmesine sahne oldu.
Gazeteciler tarafından kuşatılan liderler ve komutanlar, müzikten, futboldan, Süreyya Ayhan'ın başarılarından söz ederek, gündem değiştirmeye çalıştılarsa da, gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında, siyasi konularda da açıklamalar yapmak zorunda kaldılar...

Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'e yöneltilen sorular Irak'la ilgiliydi. Org. Özkök, Irak'a asker gönderilmesi konusunda ABD ile askeri ve teknik görüşmelerin önümüzdeki hafta başlayacağını söyledi. Org. Özkök, bu görüşmelerin askeri bilgi alış - verişi niteliğinde olacağını söyledi. Org. Özkök, Türkiye'nin asker göndermesi halinde karşılaşacağı riskler kadar, göndermemesi halinde de karşılaşacağı risklerin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Org. Özkök'ün önemli mesajlarından biri de "Eğer ABD Irak'ta başarısızlığa uğrarsa bundan Türkiye de olumsuz etkilenir" biçimindeki sözleriydi.
Gazetecilerin etrafını çevirdikleri komutanlardan biri Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'dı. Org. Yalman, uzun süre geniş müzik bilgisinden yararlanarak mehterden senfoniye sohbet konuları açtıysa da sorulardan kurtulamadı.
Org. Yalman, soruları yanıtlarken Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Cumhuriyet'e sahip çıktığı kadar demokrasiye sahip çıkmıyormuş gibi gösteren yaklaşımların yanlışlığına dikkat çekti.
Org. Yalman, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bakın bizim ülkede demokrasi var. Demokrasiyi yaşatmaya çalışıyoruz. Demokrasi nasıl yaşıyor? Bazı rakamlarla size bunu ifade edeyim. Bugün yıpratılmak istenen TSK, İstiklal Savaşı da dahil bugüne kadar 23 bin şehit vermiştir. Ve bugün ülkede hangi demokratik kriterler gerçek anlamda hayata geçmiştir de Türkiye'de demokrasi vardır? Bugün eğer Türkiye'de demokrasi varsa, yanlızca Cumhuriyet'in değil, demokrasinin de teminatı olan TSK'nın sayesindedir. Bakın fert başına düşen milli gelir 2 bin 580 dolar, tahsil ortalaması ilkokul dördüncü sınıf en yüksek ile en düşük arasındaki fark 11.4 kat. Ülkenin çok küçük bir bölümü 21. yüzyılı yaşıyor diğer bölümü 19 ve 20. yüzyılları yaşıyor. Böyle bir ülke var mı dünyada, demokrasi ile yönetilen? İşte bu, TSK'nın sayesinde. Bunun herkesin bilmesi lazım. TSK sadece Cumhuriyet'in değil, demokrasinin de teminatıdır. TSK üzerinden kimsenin siyaset yapmamasını istiyorum. Ben burada Genelkurmay adına açıklama yapmıyorum. Bunlar benim kişisel görüşlerimdir. Genelkurmay adına konuşma yetkisi Genelkurmay Başkanımız'dadır."
Org. Yalman'ın değerlendirmeleri, Cumhuriyet'in nitelikleriyle demokrasinin örtüştüğü mesajı yüklüydü. Türkiye'de özellikle ulusal konu ve sorunlarda konsensüs sağlanabileceği mesajı veren Org. Yalman, bunun sağlanması için siyasetin de ırkçılığa veya dinciliğe dayalı olarak yapılmaması gerektiğini vurguladı. Org. Yalman, siyasi partilerin de siyaset kurumunun da Avrupa Birliği standartlarında olması gerektiğini belirtirken şöyle konuştu:

"İran, Balkanlar ve diğer çevre ülkelerde rejimler değişiyor. Biz de niçin değişmiyor? Çünkü biz demokratikleşiyoruz. TSK, Türkiye'nin varlığının teminatıdır. TSK, demokratikleşmenin önünde bir engel değil, aksine önünü açan bir kurumdur. Ve böyle olmaya da devam edecektir. Siyaset, AB ülkelerinin platformunda olmalıdır. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Türkiye'de belli bir konsensüs oluşması isteniyorsa, devletin de politikanın da din ve ırk ekseninde olmaması lazım. Eğer bunlar sağlanırsa, Türkiye'de ciddi anlamda konsensüs sağlanır. Ve buna bağlı olarak güven ortamı tesis edilir."
Org. Yalman gibi etrafı gazetecilerle çevrilen Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur da, Türk siyaseti önündeki en önemli engelin takiye olduğunu vurguladı. Org. Eruygur'un değerlendirmesi de şöyleydi:
"Türkiye'de oligarşiyle demokrasiyi karıştıranlar var. Bazı kesimler bunu çıkarları için özellikle yapıyor. Türkiye'de siyasetin önündeki en önemli engel takiye. Seçim meydanlarında söz verip oy alıyorsunuz, iktidara gelince tam tersini yapıyorsunuz. Dini siyasete alet ediyorsunuz. Her türlü olumsuzluğa giriyorsunuz sonra gelip ben de Müslümanım diye oy istiyorsunuz."

Yalman ve Eruygur, TSK'da görüş ayrılığı olduğuna yönelik haber ve yorumların doğru olmadığını da vurguladılar. TSK'nın bir bütün olduğunu belirttiler. TSK'yı yıpratmanın yanlışlığı üzerinde durarak TSK'da "şahinler" "güvercinler" bulunduğuna ilişkin yorumların yanlış olduğunun altını çizdiler."Biz bir bütünüz, bir bütün olarak hizmete devam ediyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" vurgulaması yaptılar.Komutanlar, TSK'ya yönelik yıpratma çabalarının, TSK'nın kendini koruma refleksini geliştirdiğini ve daha da güçlü hale getirdiğine de işaret ettiler.
Org. Yalman, TSK'nın Türk halkıyla bütün olduğunu, yapılan anketlerde TSK'ya güvenin yüzde 88 oranında çıktığını da anımsatarak, "TSK'nın Türk halkından koparılması mümkün değildir" dedi.Komutanların bu sözleriyle verdikleri ana mesaj TSK'nın komuta kademesi ve halkıyla bütünleşmiş, Cumhuriyet'e ve demokrasiye bağlı kurum olduğu yönündeydi.