Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Okyay, dünkü görüşmemizde, bu sorumuzu yanıtlarken önce AİHM hakkındaki genel görüşünü açıkladı: Abdullah Öcalan'ı, İmralı'da yargılayıp mahkûm eden eski Ankara 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin Başkanı Turgut Okyay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) adil yargılama yapılmadığına ilişkin kararını nasıl karşıladı? "Önce şunu belirteyim, ben, AİHM'nin bu kararına katılmıyorum ve saygı duymuyorum. Çünkü, bana göre AİHM bir mahkeme değil. Bir siyasi komisyondur. Orada görev yapanların çoğu da zaten hâkim değildir. Çok kuralcı ve çok şekilci bir komisyondur. Bu kararı da siyasidir. Size şu kadarını söyleyeyim, acaba konu Türkiye değil de örneğin Fransa olsaydı, Fransa'da 35 bin kişi terör sonucu yaşamını yitirseydi, AİHM böyle bir karar verir miydi? Bu soruyu herkes kendine sormalı ve AİHM kararını öyle değerlendirmelidir." "Saygı duymuyorum" Okyay, yargıç olarak vicdanının rahat olduğunu, tüm dünyanın gözü önünde şeffaf ve adil bir yargılama yaptıklarını da belirterek, mahkeme heyetiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:"Benim ve heyetteki tüm arkadaşlarımın vicdanı rahattır. Biz görevimizi en iyi şekilde yerine getirdiğimize inanıyoruz. Yargılama adil olmuştur. Bunu bizi ziyaret eden AİHM temsilcileri de ifade etmişlerdir. Teşekkürlerini ve takdirlerini sunmuşlardır. Ama bugün adil yargılama olmadığına karar verebiliyorlar. Bu da hukuki değil, siyasi bir karar verildiğini gösterir." "Vicdanım rahat" Okyay, AİHM kararında adil yargılanma hakkının ihlali olarak gösterilen hususların da gerçeğe uymadığını vurguladı. "Karar, öküz altında buzağı aramadır, başka bir şey değil" diyen Okyay, AİHM'nin ihlal saptamalarını tek tek şöyle yanıtladı:"1- Kararda, Öcalan'ın yakalandıktan gözaltı süresinin uzun tutulduğu ve yargıç önüne çıkarılmadığı belirtiliyor. Bu doğru değil. O zaman bizim mevzuatımızda gözaltı süresi 7 gündü. Bu sürenin sonunda Öcalan yargıç karşısına çıkarılmış ve tutuklanmıştır. Dolayısıyla bu iddia doğru değildir. Kaldı ki, hükme etkili bir saptama da değildir. Telafisi de mümkün değildir. Şimdi, yeni yakalanmış gibi yeni gözaltı süresi uygulayıp öyle mi tutuklayacağız? 2- Heyette askeri hâkim bulunduğu için adil yargılanmadığı belirtiliyor. Askeri hâkim karar aşamasında yoktur. Yeni düzenleme yapıldığı için yerine yargılamayı başından beri izleyen sivil yedek hâkim gelmiştir. Kaldı ki, ben bu aşamada, sanık ve sanık avukatlarına, sivil hâkimin gelmesinden sonra, askeri hâkimin bulunduğu celseleri yeniden yapabileceğimizi söyledim. Bu yönde talepleri olup olmadığını sordum. Sanık da sanık avukatları da böyle bir talepleri olmadığını, yargılamaya kalındığı yerden devam edilmesi gerektiğini söylediler. Dolayısıyla askeri hâkimin bulunduğu celselerde adil yargılanmadıklarına ilişkin sanığın ve sanık avukatlarının bile bir düşünceleri yoktu. Mahkemenin devamını istediler.3- Ölüm cezası altında yargılamanın kötü muamele olduğu belirtiliyor. Bu iddia gülünçtür. Dediğim gibi, AİHM mahkeme üyeleri hâkim olsa böyle gülünç bir karar almazdı. O zaman her yargılama kötü muamele sayılır. Hapis cezası altında yargılama da kötü muamele sayılır. Çünkü ortada bir suç iddiası ve yargılama varsa bir de yasada bu suçun karşılığı ceza olur. Böyle bir mantıkla yargılama nasıl yaparsınız? Yargılama sonucunda mahkûmiyet kararı çıkarsa o zaman her yargılamayı ceza tehdidi altında yapıldı diye kötü muamele mi sayacaksınız? Kaldı ki, Türkiye 1983 yılından beri idam cezasını uygulamıyordu. Yargılama sırasında bunu biz de, sanık da, sanık avukatları da AİHM de biliyordu.4 - Savunma için gerekli süre verilmediği belirtiliyor. Bu da doğru değildir. İddianame mahkemeye verildiği andan itibaren avukatları örnek almış ve incelemeye başlamışlardır. Yeterli süre tanınmıştır. Nitekim savunma incelenirse bu görülür."Okyay, AİHM kararına karşı Türkiye'nin, "itibarlı bir tutum" takınması gerektiğini de vurguladı.İmralı'daki yargılamanın bütün dünyanın takdirini kazandığını, yargılama boyunca mahkemeyle ilgili olarak 101 sayfa tutan çeşitli haber ve yorumlar yayımlandığını ve bunların hiçbirinde mahkemeye adil yargılama açısından en küçük bir eleştiri getirilmediğini anımsattı. fbila@milliyet.com.tr AİHM'ye yanıt