Washington Post'un, Kerkük'te, Türkmenlerin ve Arapların peşmergeler tarafından alınarak cezaevlerine gönderildiğine ilişkin haberin yayımlanmasından sonra, gözler bölgedeki uygulamalara çevrildi.Peşmergelerin keyfi uygulamaları karşısında ABD'nin bölgedeki yetkililerini ilgisizlikle suçlayan Türkmen sözcüleri, Kürt grupların Kerkük'ün tek hâkimi haline geldiklerini vurguluyorlar. Kuzey Irak'ta Türkmenlerin durumu giderek zorlaşıyor. Kerkük'te yönetimi fiilen elinde bulunduran KDP ve KYB'nin baskıları adam kaçırmaya kadar varmış durumda. Peşmergelerin, Kerkük ve Telafer'de gece ev baskınları yaptıkları, Türkmenleri ve Arapları sorgusuz sualsiz götürdükleri ve kendilerinden haftalarca, aylarca haber alınamadığını vurgulayan Türkmen sözcüleri, şu örnekleri verdiler:"Irak Türkmen Cephesi'nin Telafer Sorumlusu Dr. Yaşar Abdullah bu yöntemle 2 ay önce götürüldü. Bu süre boyunca kendisinden haber alamadık. Hem Irak'ta hem Ankara'da ABD makamlarına başvurduk. Israrlı takiplerimiz sonucu 2 ay sonra Erbil'de serbest bırakıldı.Peşmergeler özellikle Kerkük'ün Musalla Mahallesi'ne sık sık baskın yapıp Türkmenleri götürüyorlar. Yargısız infaz yapıyorlar.Keza Türk vatandaşı olan Murat Ziya bu şekilde götürüldü ve bir seneye yakın kendisinden haber alamadık. Irak Türkmen Cephesi'nin Türkiye eski temsilcisinin yeğeni olan Murat Ziya, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün girişimleri sonucu birkaç ay önce serbest bırakıldı.Bir diğer örnek Emir İzzet'tir. Irak Türkmen Cephesi'nin güvenlik sorumlusuydu. Hakkında sağlıklı bilgi alamıyoruz." Yargısız infaz Irak Türkmen Cephesi'nin Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, Kerkük İl Meclisi'nin tümüyle Kürt üyelerin katılımıyla karar aldığına dikkat çekerken şu değerlendirmeyi yaptı:"Kerkük İl Meclisi'nin 41 üyesi var. 26'sı Kürt, 9'u Türkmen, 6'sı Arap. Ancak, Türkmenler ve Araplar artık toplantılara katılmıyorlar. Çünkü, hakları verilmiyor. Alınan kararları protesto etmek amacıyla da Türkmen ve Arap üyeler toplantıya gitmiyor. İl yönetimindeki müdürlükleri kendi adamlarına veriyorlar. Kuzeyden getirdikleri ehil olmayan kişiler Kerkük'ü yönetiyor. Amaçları baskıları artırarak Türkmenleri ve Arapları yıldırmak, Kerkük'ü tümüyle Kürt kentine dönüştürmek." Kerkük il yönetimi Muratlı, Kerkük'teki Türkmeneli televizyonunun iki gece üst üste kurşun yağmuruna tutulduğunu, taranan televizyonun yayın yapamaz hale getirilmesi için çok ağır baskı uygulandığına da dikkat çekti. Muratlı şu bilgileri verdi:"Kuzey Irak'ta örneğin Dohuk'ta kontrol noktaları var. Buralardan geçemiyoruz. Türk gazetelerine dergilerini götürüp, getiremiyoruz. Kontrol noktalarında alıyorlar. Hatta bu kontrol noktalarında bazı PKK'lılar bile bulunuyor. Türkmeneli televizyonunun mensuplarını sorguluyorlar, tehdit ediyorlar." Türkmeneli TV'ye kurşun Muratlı, bu olaylar karşısında Washington'un Bağdat'taki yetkililere, durumu telgrafla bildirmeleri ve kaçırılmaların ABD'nin inandırıcılığını zedelediğine dikkat çekmesinin, Türkmenler tarafından olumlu karşılandığını da söyledi. ABD ve Türk Dışişleri'nin kaçırılma olaylarını takibe almalarının Kürt siyasi otoriteleri üzerinde etkili olacağını belirten Muratlı, Washington ve Ankara'nın ilgisinin kesilmemesi gerektiğini; gelişmeler hakkında Türk Dışişleri'ni ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği yetkililerini bilgilendirmeye çalıştıklarını vurguladı.Muratlı, ABD'nin Irak'taki yetkililerinin takınacağı tutumun çok önemli olduğuna işaret etti. fbila@milliyet.com.tr ABD'nin ilgisi olumlu
